Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakan babası ve eşinin 2739 ada 43 parsel 2.kat 8 nolu meskenin intafa hakkını kendi adlarına, çıplak mülkiyetini ise davalı oğulları adına 13.2.1989 tarihinde satın aldıklarını, ancak bu işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gibi,saklı payının da ihlal edildiğini ileri sürüp, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteklerinde bulunmuştur.
Davalı, çekişme konusu taşınmazı kendi geliriyle edindiğini, miras bırakan ve eşinin sağlıklarında taşınmazlarını satarak, satış bedellerini çocukları olan taraflar arasında paylaştırdıklarını, ortada tenkise tabi bir tasarruf bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın çıplak mülkiyet bedelinin muris tarafından karşılandığına ve taşınmazın alım satımında muvazaa olduğuna dair kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2739 ada 43 parsel 2.kat 8 nolu meskenin 3.kişiler tarafından çıplak mülkiyetinin davalıya intifa hakkının ise miras bırakan ile eşine 13.2.1989 tarihinde ve satış suretiyle temlik edildiği, olayda 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı, tenkis yönünden de taşınmazın satış bedelinin miras bırakan tarafından ödendiğinin kanıtlanamadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının, temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davalının temyizine gelince;
Davalı vekilinin 24.10.2007 tarihli dilekçesinde noksan harcın tamamlanması yönünde beyanda bulunduğu ve yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın keşfen belirlenen ve davacının miras payına isabet eden dava tarihindeki değeri üzerinden noksan harcın tamamlandığı anlaşılmakla, anılan bu değere göre, davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle noksan avukatlık parası tayine takdiri doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.