Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/10939 Esas 2016/15552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10939
Karar No: 2016/15552
Karar Tarihi: 23.11.2016

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/10939 Esas 2016/15552 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık ve mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Sanıkların mala zarar verme suçundan verilen hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, CMK'nın 231. maddesi uyarınca itiraza tabi olup temyiz edilemeyeceği belirtilerek dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi kararlaştırılmıştır. Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hüküm ise Anayasa Mahkemesi'nin kararı uyarınca bozulmuştur. Sanığın cezanın infazı tamamlanıncaya kadar seçim ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılması ve kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması kararlaştırılmıştır. Sanıkların hırsızlık suçundan kurulan hükümleri ise müştekinin rızasının bulunup bulunmadığının tartışılmaması nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise TCK'nın 53., 168/1-4. maddeleridir.
13. Ceza Dairesi         2015/10939 E.  ,  2016/15552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanıklar ..... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümlerin temyizen incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar aynı Kanunun 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığı ve anılan Kanunun 264. maddesi uyarınca sanıklar ..., ... ve sanık ... müdafiinin dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyizen incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesine ilişkin bölümün ” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına ” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanıklar tarafından müştekinin kümesinden çalınan güvercinlerin, sanık ..."ın diğer sanıkları telefonla arayarak geri getirmelerini istemesi üzerine sanıklar... ve ... tarafından güvercinlerin getirilerek sanık ..."ın babasına teslim edildiği, sanık ..."ında çalıntı olan güvercinleri kolluk görevlilerine teslim ettiği, müştekininde çalınan 12 adet güvercinin 10 tanesinin soruşturma aşamasında teslim aldığına dair beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; müştekinin kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığı sorularak sanıklar hakkında TCK"nın 168/1-4 maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.