Esas No: 2021/234
Karar No: 2022/4018
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/234 Esas 2022/4018 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/234 E. , 2022/4018 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06.06.2017 tarih ve 2016/11 E- 2017/238 K. sayılı kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.11.2020 tarih ve 2017/6442 E- 2020/1954 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Gaziosmanpaşa'da bulunan dava konusu taşınmazı 16/06/2014 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin dava dışı şirketin davalı banka ile arasındaki kredi sözleşmesinin teminatı olarak tesis edildiğini, alım işlemi esnasında müvekkili satıcı ile birlikte davalı bankaya gittiklerini, taşınmaz aile konutu olduğundan satıcı eşinin imzasının olmaması nedeniyle geçersiz olan ipoteği kaldıracağını davalı bankanın belirtmesi üzerine davacının ipotekli taşınmazı aldığını, zira MK'nın 194. maddesi ile TBK'nın 584.ve 603.maddeleri gereğince de eş rızasının bulunması gerektiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, taşınmazın satış işlemlerinin devam ettiğini belirterek, ipoteğin iptaline ve satışın durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı ...İnşaat .... Ltd. Şti'ne dava dışı ...'in kefaletiyle krediler kullandırıldığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, taşınmazın 16/06/2014 tarihinde davacıya satıldığını, buna göre ipoteğin tesis edildiği tarih olan 29/11/2012 ile satış tarihi olan 16/06/2014 tarihi arasında bu davanın eski malik ... tarafından açılması gerektiğini, davacının taşınmazın takyidatlarını görerek ve sonuçlarına vakıf olarak satın aldığını, ayrıca taşınmaz üzerindeki ipoteğin tesisinde eş muvafakatinin de bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının ipotek tesis edilen taşınmazı 16/06/2014 tarihinde satın aldığı, taşınmaz üzerinde 29/11/2012 tarihinde 300.000,00 TL bedelli davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, taşınmazın kütük kaydında icra takip şerhi ve Gaziosmanpaşa 1.İcra Müdürlüğü'nün beyanı bulunduğu, şerhler bölümünde aile konutu şerhi tesisinin 24/02/2014 tarihinde konulduğu ve bu şerhin 11/06/2014 tarihiyle terkin edildiği, ipoteğin taşınmaz üzerinde devam ettiği, icra dosyasında taşınmazın ihale yoluyla satıldığı, mülkiyetin ihale sonucu ...'ya devredildiği, muvafakatnamedeki imzanın ...'in eşi ...'e ait olmadığı, taraf değişikliği nedeniyle davacıya seçimlik hakkının hatırlatıldığı, davacı vekilinin 15/07/2016 tarihli dilekçesiyle tazminat talep ettiği, davacı tapu iptal ve tescil istemini seçmediğinden son malik ... için açılan davanın reddedilmesi gerektiği, tazminat davası yönünden yapılan değerlendirmede ise icra dosyasındaki ihalenin kesinleştiği tarih itibariyle taşınmazın değerinin 258.814,64 TL olduğu gerekçeleriyle dahili davalı ... hakkındaki davanın HMK'nın 125/1-b maddesi gereğince reddine, davalı banka hakkındaki davanın ise kabulü ile 258.814,64 TL'nin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalı banka vekili istinaf etmiştir.
İstinaf mahkemesince, dava konusu taşınmaz üzerinde 24/02/2014 tarihinde aile konutu şerhi tesis edildiği ve bu şerhin davacıya satışın yapılmadan önce 11/06/2014 tarihinde terkin edildiği, davacının taşınmazı dava dışı satıcı alıcıdan ipotek yüküyle satın aldığından, davacının eski satıcının eşinin TMK'nın 194.maddesi uyarınca ileri süreceği hususları ileri süremeyeceği, keza taşınmazdaki aile konutu şerhi de davacının satın almasından önce terkin edildiğinden davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak, davalı banka vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, temyiz edenin taraf sıfatına ve dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.05.2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.