Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15095 Esas 2015/4190 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15095
Karar No: 2015/4190
Karar Tarihi: 18.06.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15095 Esas 2015/4190 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar, hırsızlık suçunu işleyen sanıkların mahkumiyetini içermektedir. Temyizde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır ancak bazı hususlar değerlendirmeye alınmamıştır. Dosyadaki belge ve bilgilerden, sanıkların fikir ve eylem birliği içinde birlikte hareket ederek hırsızlık suçunu işlediği anlaşılmıştır. Ayrıca, müştekinin cüzdanından para alan sanıkların eylemleri suç teşkil etmektedir. Sanıkların hükümlülükleri kabahat nevinden olduğu için cezanın 2 yılın altında kalması nedeniyle, kanundaki lehe hükümler uyarınca sanık hakkında yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur.
TCK'nın 37. maddesi \"fail\" konumunu düzenlemekte, 39/1 maddesi ise uygulama yöntemlerini belirtmektedir. TCK'nın 141/1 maddesi \"hırsızlık\", 142/2-b maddesi \"hırsızlık suçunun nitelikli hali\"ni tanımlamaktadır. 5237 sayılı yasanın 7/2 maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Kanunla değişik 231/5 maddesi ise silinme koşullarını düzenlemektedir. 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla

17. Ceza Dairesi 2015/15095 E. , 2015/4190 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosyadaki belge ve bilgilerden sanıklar ... ve ... ile fikir ve eylem birliği içinde birlikte hırsızlık eylemini gerçekleştirdiği anlaşılan sanıklar ... ve ..."un TCK"nın 37. maddesinde öngörülen "fail" konumunda olduğu dikkate alınmadan, TCK"nın 39/1 maddesi ile uygulama yapılması,
2-Sanıklar ... ve ..."ın sözüne inanan müştekinin bizzat kendisi tarafından verilen cüzdanın içerisinden el çabukluğuyla para alan sanıkların eylemlerinin TCK"nın 141/1 maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, TCK"nın 142/2-b maddesi ile uygulama yapılması,
3-Sanıklardan ..."a ait adli sicil kaydındaki hükümlülüklerinin kabahat nevinden olduğu gibi silinme koşulununda gerçekleşmiş olması ve hükmedilen cezanın 2 yıl hapis cezasının altında olması karşısında; 5237 sayılı yasanın 7/2 maddesi uyarınca, sanık hakkında hüküm tarihinden sonra 08/02/2008 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve lehe hükümler içeren 5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Kanunla değişik 231/5 maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş,sanık ..., sanık ..., sanık ... ve ..."ın müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.