(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2019/3362 E. , 2021/5152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 84 parsel sayılı 1.201.824,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 27.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.793,11 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün mera niteliğinde olmadığı, tarla vasfında olduğu ve taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan ve dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin 1959, 1984 ve 1989 tarihli hava fotoğraflarının incelendiği raporunda; sözü edilen tarihlerde dava konusu taşınmaz bölümünün sürülü olduğu, tarımsal faaliyetin yapıldığı ve sabit sınırların taşınmaz üzerinde mevcut olduğunun belirtildiği, dosyaya ibraz edilen tek kişilik ziraatçi bilirkişi raporunda ise, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde tarımsal faaliyetin yapılmadığını, tek ve çok yıllık bitkilerin bulunduğunu ve taşınmaz bölümünün mera vasfında olduğu belirtildiği ve raporlar arasında çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmemiş, usulünce mera araştırması yapılmamış, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi, üç kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi heyeti, fen bilirkişisi ve taşınmazın bulunduğu köy ile komşu köylerden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümü ile dava konusu olmayan bölümü ve komşu mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın kadim mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı; dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümünün ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında ve çekişmeli taşınmazın dava dışı bölümü ile dava konusu taşınmaz bölümü ve komşu mera parseli arasında ayırıcı nitelikte doğal ya da yapay sınır olup olmadığı konusunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette ve dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümü ile dava konusu olmayan bölümü ve komşu mera parselinin karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, mera parsellerinden nasıl ayrıldığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini, imar ve ihyaya konu edilip edilmediğini, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiğini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulundan, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak sureti ile, çekişme konusu taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığının, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyasına ne zaman başlanıldığının ve hangi tarihte tamamlandığının, çekişmeli taşınmaz bölümü ile dava konusu olmayan bölümü ve komşu mera parseli arasındaki ayırıcı unsur bulunup bulunmadığının belirlenilmesine çalışılmalı; teknik bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.