Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5801
Karar No: 2021/10055
Karar Tarihi: 09.06.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5801 Esas 2021/10055 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/5801 E.  ,  2021/10055 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, asıl davada, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiş; birleşen davada ise, işverence müvekkili işçiden teminat senetleri alındığını ileri sürerek, senetlerden kaynaklı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemenin ilk kararı Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin 22.03.2019 tarih ve 2016/8196 esas, 2019/5784 karar sayılı ilamı ile, taraf teşkili sağlanarak davaya ... Tic. A.Ş.’ye karşı devam edilmesi ve işin esası hakkındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği yönünde bozulmuş, bozma ilamı üzerine mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının davalı vekilince temyizi üzerine bu kez Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin 13/02/2020 tarih ve 2020/497 esas, 2020/2437 karar sayılı ilamı ile, davacının, cevap dilekçesinde ileri sürülen eylemi ile şirketi uğrattığı zarar miktarı ile bu husustaki kusuru belirlenerek sorumluluğunun tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği ve varlığı bile ihtilaflı olan bonolara göre davacının borçlu olmadığı yönünde tespit hükmü verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına, bilirkişi raporu doğrultusunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak teşkil eder.
    Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
    Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
    Somut uyuşmazlıkta, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin 13/02/2020 tarih ve 2020/497 esas, 2020/2437 karar sayılı ilamı ile; davalı tarafından, davacının şirketi zarara uğrattığı gerekçesiyle işçilik alacaklarına karşılık takas def"i ileri sürüldüğü ancak mahkemece bu hususun araştırılmadığı, davalı tarafından ileri sürülen takas def"i kapsamında, davacının, cevap dilekçesinde ileri sürülen eylemi ile şirketi uğrattığı zarar miktarı ile bu husustaki kusuru belirlenerek sorumluluğunun tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği yönünde karar bozulmuş, mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266. maddesine göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre ve ihlal edilen kurallar gözönüne alınarak hakim bu oranı belirlemelidir.
    Dosya içeriğine göre, mahkemece bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişi raporunda aynen; "......"ın her ne kadar insani ihtiyaçlarını gidermek üzere mola vermiş olsa da;
    Kendi sorumluluğu altındaki, Altınları (Emtia"nın) herkesin kolayca görebileceği ve ulaşıp alabileceği bir şekilde aracın arka koltuğunda çanta içerisine koyarak bırakmaması,
    Bilakis; altınların bulunduğu çantanın herkes tarafından kolayca görülemeyeceği ve ulaşılması daha zor bir yer olan aracın arka bagajına kitleyerek muhafaza etmesi,
    Ayrıca; koruması ve muhafazası altındaki, altınların yaklaşık 2 kg civarında olması (çok ağır olmaması) nedeniyle yanın da taşıyarak muhafaza etmesi, gerekirdi.
    Bu lazımelere uymayarak kendi sorumluluğunda olan (1992.50 ar ağırlığında 47.000 TL değerindeki) altını çanta içerisine koyarak aracının arka koltuğuna bırakarak üzerine düşen özen ve yükümlülüğünü yerine getirmemiştir...” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
    Mahkemece, kararda bilirkişi raporuna dayanıldığı belirtilerek davacının alacaklarının reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamına uyulmasına rağmen davacının kusur oranı ve zarar miktarı belirlenmeden, bu konuda herhangi bir gerekçe oluşturulmadan karar verilmiş olması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, dosya içeriğindeki delilleri değerlendirerek, davacının kusur oranını ve zararın miktarını tespit etmek ve davacının belirlenecek sorumluluğuna göre davalının takas def’i konusunda denetime elverişli olacak şekilde gerekçeli karar vermektir. Eksik inceleme ve gerekçesiz şekilde hüküm kurmak bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi