Esas No: 2020/7300
Karar No: 2022/4040
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7300 Esas 2022/4040 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7300 E. , 2022/4040 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07.11.2019 tarih ve 2015/469 E. - 2019/958 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı TMSF vekili Av. ... ile İflas İdare Memuru ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı İflas İdaresi tarafından müvekkili bankaya gönderilen 07.12.2007 tarihli ihtarnamede, TYT Bank A.Ş'nin faaliyet izninin kaldırılarak geçici yönetim ve denetiminin müvekkili bankaya verildiği dönemde akdedilen 22.04.1994 tarihli sözleşme çerçevesinde yapılan işlemlerin, Dışbank hisselerinin Lapis Holding A.Ş'ye satışı için müvekkili bankaya peşinat olarak ödenen 75.000.000 ABD Dolarının TYT Bank A.Ş. kaynaklarından aktarıldığını gizlemek, bankanın iflas masasına bu alacağın tahsilini olanaksız kılmak ve müvekkili bankanın TYT Bank A.Ş'den olan alacaklarını iflas masası dışında tahsil etmek amacıyla yapılmış, muvazaalı ve geçersiz hukuki işlemler olduğu, bu nedenle müvekkili bankanın iflas masasına 75.000.000 ABD Doları borçlu olduğu belirtilerek, müflis banka kaynaklarından aktarılan bu miktarın faiziyle birlikte müvekkili bankadan ödenmesinin istenildiğini, oysaki müvekkili bankanın taraf olduğu sözleşmelerin gerçek ve hukuken geçerli olduğunu, bu sözleşmelerin yapıldığı dönemde TYT Bank A.Ş'nin faal bir banka olduğunu, bu sözleşmelerin imzalanmasından sonra iflas ettiğini, müvekkili bankanın iflas masasına borcunun bulunmadığını, iadesi istenen tutarın yasal yollarla müvekkili bankaya ödenmiş hisse bedeli olup, müvekkili bankanın mal varlığı içinde yer aldığını, bu nedenlerle müvekkili bankanın davalılara bir borcunun bulunmadığı gibi müvekkili bankaya karşı ileri sürülen bu alacak iddiasının da zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, Müflis TYT Bank A.Ş. İflas Masasına müvekkili bankanın borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı TMSF vekili, TYT Bank A.Ş'nin hakim hissedarı olan Lapis Holding'e davacı tarafından 21.06.1993 tarihli sözleşme kapsamında satışı yapılan Dışbank A.Ş. hisselerinin satımı sırasında İş Bankası'na peşinat tutarı olarak ödenen 75.000.000 ABD Dolarının TYT Bank kaynakları kullanılmak suretiyle ödendiğini, davacının zamanaşımı da dahil olmak üzere tüm iddialarının yerinde olmayıp, davacının yaptığı işlemlerde kötü niyetle hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, bankanın faaliyet izni kaldırılarak geçici yönetiminin davacı bankaya bırakıldığı dönemde imzalanan 22.04.1994 tarihli sözleşme ile müvekkili bankanın, davacı ve dava dışı Lapis Holding tarafından zarara uğratıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; 22.350.000,00 USD'nin de gerçekte TYT bank parası olduğu, Dışbank hisselerinin alımına ilişkin olarak Lapis'e kredi olarak kullandırılmasına rağmen muvazalı olarak farklı işlem şeklinde muhasebeleştirildiği, bu kapsamda 5411 sayılı Bankacılık Yasası'nın 134. maddesi 10 ve 11. fıkraları, 11. fıkra hümkü birlikte değerlendirildiğinde, İş Bankası A.Ş.'nin TYT Bank A.Ş. kaynaklarını hakim ortak Lapis'in bankadan farklı işlem görüntülü kredi miktarı olan bozmaya konu 22.350.000 USD yönünden de dolanlı işlem sebebiyle iyi niyet iddiasında bulunamayacağı, 22/04/1994 tarihli sözleşmenin kendi başına değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamda ilk sözleşmeden bağımsız olarak değerlendirilmesi gereken, geçici yönetim ve denetimin davacı bankaya devrinden sadece 10 gün sonra düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu miktar yönünden de davacı bankanın borçsuzluk iddiası yerinde görülmediği, davacı banka vekilleri kısmi ıslah dilekçeleri ile halen mevcut alacakları kapsamında takas/mahsup talebinde bulunmuş iseler de, borçsuzluk istemine konu miktar müflis TYT bank parası olup iflas hükümleri dışında takas mahsuba konu edilemeyeceğinden bu yöndeki istemleri yerinde görülmediği gerekçesiyle 22.350.000,00 USD'lik talep yönünden davanın reddine, 52.650.000,00 USD bedele ilişkin davanın reddine dair hüküm kesinleşmekle yeniden karar tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 73,70 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 25/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.