Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/50895 Esas 2011/1428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/50895
Karar No: 2011/1428
Karar Tarihi: 31.01.2011

Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/50895 Esas 2011/1428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi, 20/03/2008 tarihli ve 2008/95 Karar - 2007/151 Esas sayılı davada, sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmü bozdu. Sanığın suçta kullandığı sopanın silah sayılabilmesi için kesin olarak belirlenmesi gerektiğini ve mağdurun savunamayacak durumda olup olmadığının tartışılmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın sadece maddi zarar olduğunu ve manevi zararı kapsamadığını, dolayısıyla dosyada katılanın herhangi bir tazminat isteği bulunmadığı gibi zararının da belirlenemediği için, sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığı kararı verildi. Kanun maddeleri ise şu şekilde açıklandı:
- 5237 Sayılı TCK'nun 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi: Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış veya saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli eşya silah sayılır.
- 5237 Sayılı TCK'nun 86/3-e maddesi: Saldırıda kullanılan silahın cezası yarı oranında artırılır.
- 5237 Sayılı TCK'nun 86/3-b maddesi: Suça sür
2. Ceza Dairesi         2009/50895 E.  ,  2011/1428 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 9 - 2008/153325
    MAHKEMESİ : Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 20/03/2008
    NUMARASI : 2008/95 Karar - 2007/151 Esas
    SUÇ : Kasten yaralama


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1-Sanığın suçta kullandığı ve ele geçirilemeyen sopanın biçimi ve özellikleri mağdur, sanık ve tanıklardan sorulup, mağdura ait adli raporda gösterilen yaralanmasının meydana geliş biçimi ve ölçütleri ile vücutta meydana getirdiği tahribatın ağırlığı itibariyle bu sopanın silah sayılmasına elverişli özellikler taşıyıp taşımadığı dolayısı ile 5237 Sayılı TCK.nun 6. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde açıklanan saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış veya saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli eşya olup olmadığı hususları irdelenip kesin olarak belirlenmeden silah kabul edilerek sanığın cezasının aynı kanunun 86/3-e maddesi gereğince yarı oranında artırılmasına karar verilmesi,
    2-Suç tarihi itibariyle nüfus kaydına göre 10 yaşında bulunan mağdurun kendisini bedenen ve ruhen savunamayacak durumda olup olmadığı belirlenerek sanığa verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nun 86/3-b maddesi uyarınca yarı oranında artırılması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
    3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 3.2.2009 tarih ve 2008/11-260, 2009/13 Sayılı kararında belirtildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın bir tazminat istemi bulunmadığı gibi, dosyaya yansıyan bir zararının da belirlenemediği halde, “katılanın maddi veya manevi zararlarının giderildiği yönünde dosyada delil bulunmaması nedeniyle hükmün
    açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına” biçimindeki 5271 sayılı CMK" nun 231. maddesinin 6. fıkrasının a,b ve c bentlerinde belirtilen gerekçeleri içermediği için yasal ve dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakları korunmak suretiyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 31/01/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.