9. Hukuk Dairesi 2015/9972 E. , 2015/16522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 25.03.2003-05.01.2010 tarihleri arasında teknik servis-teknik stok sorumlusu olarak çalıştığını, davacının iş akdinin 05.01.2010 tarihinde işverenlikçe kötü niyetle feshedildiğini, davalı işverenlikçe 30.12.2009 tarihinde davacıdan anlayamadığı bir sebepten dolayı savunma istendiğini, davacının savunmasının ardından da iş sözleşmesinin feshedildiğini, davacının haksız ve sebepsiz yere işten çıkarıldığını, davalı şirketin disiplin kurulu tarafından yapılan tahkikata dayanarak İş Kanununun 25/II-e maddesi gereğince iş akdini feshettiğini davacıya 05.01.2010 tarihinde tebliğ ettiğini, davacının üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, tüm dava ve talep haklarını saklı tuttuğunu belirterek tebligatı imzaladığını, yine aynı tarihte davacıya tüm hak ve alacaklarından vaz geçtiği beyanını içerir bir belge imzalaması için baskı yapıldığını, davacının da dava ve talep haklarını saklı tutarak işverence hazırlanan ve miktar içermeyen yalnızca 5 günlük maaş alacağının miktarını belirten belgeyi imzalamak zorunda kaldığını, davacının brüt ücretinin 1.951,00 TL olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının teknik servis stok sorumlusu olarak çalışmakta iken, ikinci el olarak satın almış olduğu bilgisayarın parçalarını müvekkilinin işyerinin deposunda değiştirerek internette www.sahibinden.com sitesinde satışa sunduğunu ve ilanını şirkette depo seri no mal kabul elemanı olarak çalışan .. ...’e 14.12.2009 tarihinde mail atarak satmaya çalıştığını, bu mail üzerine müvekkili firma yetkililerince bilgi edinildiğini, şirket çalışanlarından .. ..’ın aynı gün davacıyı arayarak bilgisayarı kendisinin almak ve ürünü görmek istediğini bildirdiğini, bölüm sorumlusu .. . tarafından şifahen kendisine sorulması üzerine de önce parça değiştirdiğini kabul ettiğini, sonra da birbiri ile çelişkili beyanlarda bulunduğunu, bunun üzerine kendisi ile disiplin kurulunca yapılan görüşmede bu olayları inkar ettiğini ve disiplin kurulunca yapılan görüşmeler sonucu sanığın şirket teknik servis deposundaki parçalarla bilgisayarındaki parçaları değiştirerek hırsızlık ve emniyeti suiistimal suçunu işlediği sabit olduğundan cezalandırılması için Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunulduğunu, iş akdinin 05.01.2010 tarihinde İş Kanununun 25/II-e maddesi gereğince feshedildiğini, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdine davalı işveren tarafından 05.01.2010 tarihli yazılı fesih bildirimiyle son verildiği, fesih bildiriminde davacının kendisine ait bilgisayara ait parçaları şirketin deposundaki parçalarla değiştirdiği iddia edilerek iş akdinin 4857 sayılı yasanın 25/2-e maddesi uyarınca fesih edildiğinin bildirildiğinin görüldüğü, söz konusu iddia ile ilgili davacının İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkeme"sinin 2010/969 E sayılı dosyasında yargılanıp beraatine karar verildiğinin anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde fesih bildiriminde belirtilen olayla ilgili davacının beraatine karar verildiği, davalı işverenin feshin haklı olduğu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının tahsiline, fazla çalışma ve izin ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı işçi hakkında, İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı işçi sanığın atılı suçtan beraatine karar verildiği, anılan kararın temyiz edildiği ve halen Yargıtay 15. Ceza Dairesinde 2015/3323 Esas sayısında arşivde temyiz incelemesini beklediği anlaşılmakla;
Feshe konu edilen eylemle ilgili olarak Yargıtay’da bulunan ceza davasında mahkumiyet hükmü çıkması halinde hukuk hakimini bağlayacağından, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.