Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1984
Karar No: 2020/4233
Karar Tarihi: 08.07.2020

Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1984 Esas 2020/4233 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında defter ve belge gizleme suçundan temel cezanın eksik tayini nedeniyle hüküm bozuldu. Vergi denetmeni tarafından çıkartılan tebligatın usulüne uygun olmadığı durumlarda suçun unsurlarının oluşmayacağı belirtildi. Kararda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139. maddesi de detaylı bir şekilde ele alındı ve vergi incelemelerinin esas itibarıyla mükelleflerin iş yerinde yapılması gerektiği vurgulandı. Kanunun 139/2. maddesi ise iş yerinde yapılmasının mümkün olmadığı durumlarda incelemenin dairede yapılması imkanı tanıyor. Ayrıca, suç tarihini belirlemedeki bir hata ve TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulama da kararda eleştirilen diğer noktalardı. Kanunlar arasında bağlantı kurulduğu için, açıklamaların daha net ve anlaşılır olabilmesi için gerekli kanun maddelerinin belirtilmesi önemliydi.
11. Ceza Dairesi         2018/1984 E.  ,  2020/4233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belge gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Defter ve belge gizleme suçunda, ceza alt sınırının suç tarihi itibarıyla 5904 sayılı Kanun‘un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı Kanun"un 359/a-2. maddesi uyarınca “18 ay hapis“ olduğu gözetilmeyerek, sanık hakkında temel cezanın “1 yıl hapis“ olarak hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-213 sayılı VUK"nin 139. maddesine göre; vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir. İş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar usulüne uygun olmadığında suçun unsurları oluşmayacaktır. Somut olaya gelince, vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkartılan tebligatın, 11.10.2013 tarihinde, bizzat sanık imzasına ikamet adresinde tebliğ edilmesi; incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenler tespit edilmediği için, defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazı için denetmenlik adresine getirilmesi istenerek sürecin mükellef aleyhine tersine çevrilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, suç tarihinde mükellefin hesaplarının dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, iş yerinde faaliyetin devam edip etmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması; iş yeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespit varsa belgesinin istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği olmayacağı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a) Defter belge ibraz etme istem yazısının sanığa 06.03.2014 tarihinde tebliğ edilmesinden itibaren 15 günlük sürenin bitimini takip eden 22.03.2014 tarihi cumartesi gününe denk geldiğinden, suç tarihinin 24.03.2014 tarihi olduğu gözetilmeden, gerekçeli kararda suç tarihinin 22.03.2014 olarak yanlış gösterilmesi,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi