Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2924
Karar No: 2020/4226
Karar Tarihi: 30.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2924 Esas 2020/4226 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir taşınmazda tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, taşınmazda yapılan ıslah imar planı uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin bedelini ödendiği için kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak mahkeme, lehine ipotek tesis edilen davalıların mülkiyet hakkına dayandığı ve imar planının iptal edilmesi nedeniyle ipoteğin yolsuz hale geleceği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dava, davalıların karar düzeltme talebi üzerine Daire tarafından incelenmiştir. Daire, mahkemenin yanılgılı kararı nedeniyle onama ilamını kaldırmış ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda, Tapu sicilinin tutulması için tescil, sicilin aleniliği, Hazinenin kusursuz sorumluluğu ve kaydın geçerli bir hukuki sebebe dayanması gibi prensipler ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi         2019/2924 E.  ,  2020/4226 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.03.2019 gün ve 2018/3714 Esas- 2019/2868 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu dava konusu 30402 ada 3 parsel sayılı taşınmazda ıslah imar planı uygulaması yapıldığını ve 15.09.1987 tarihinde davalılar lehine 4.500 ETL bedelli imar ipoteği tesis edildiğini belirterek ipotek bedelinin ödenmesi karşılığında ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Bir kısım davalı, davacının dava konusu taşınmazı taşınmazda ipotek şerhi olduğunu bilerek satın aldığını beyan ederek davanın reddini savunmuş ve lehlerine tesis edilen ipoteğin dava tarihindeki rayiç değerinin dikkate alınmasını istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.05.2018 tarih, 2015/15762 E-2018/3885 K sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Onama kararına karşı davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Somut olayda dosya içeriğinden; 2885 ada 15 parsel sayılı kadastral parselde ... Belediyesinin 26.05.1987 tarihli ve 3282 sayılı Encümen kararına dayalı olarak yapılan ıslah imar planı uygulaması sonucu 30402 ada 3 parsel sayılı taşınmaza dönüşen ve davacı tarafından 22.10.2014 tarihinde satın alınan taşınmazda 15.09.1987 tarihinde davalılar lehine 30 metrekare karşılığında 4.500,00 ETL bedelli kanuni ipotek tesis edildiği anlaşılmıştır. İzmir 5. İdare Mahkemesi’nin 24.06.2015 tarih, 2014/1656 E- 2015/1087 K sayılı ilamıyla ise anılan idari işlemin iptaline karar verildiği ve hükmün 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
    Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve Türk Medeni Kanununun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanaksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalıların hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalıların, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilecektir.
    Bütün bu açıklamalar doğrultusunda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 28.03.2019 gün ve 2018/3714 Esas, 2019/2868 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 28.03.2019 gün ve 2018/3714 Esas, 2019/2868 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcı yatırana iadesine, 30.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi