Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2132 Esas 2016/2562 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2132
Karar No: 2016/2562
Karar Tarihi: 02.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2132 Esas 2016/2562 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2132 E.  ,  2016/2562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı yargı yolu caiz olmadığından açılan davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacıya “Konut sigorta poliçesi” ile sigortalı konutta bina dışında bulunan şehir ana şebeke hattı temiz su borusunun patlaması sonucunda dahili su hasarı meydana geldiğini sigortalı dava dışı ..."a müvekkil şirket tarafından 04.10.2013 tarihinde 3.964,00 TL ödeme yapıldığını, şehir şebeke hattının bakım ve onarımından davalı idarenin sorumlu olduğunu, hizmet kusuru bulunduğunu belirterek, davacı müvekkilinin sigortalısına ödemiş olduğu 3.964,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zararın ana şebeke hattından kaynaklanmadığı, sigortalı konutun bahçesinde bulunan abone su borusunun patlamasından kaynaklandığını, bu nedenle zarardan davalı idarenin sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının kamu hizmeti görmekle yükümlü olduğu, bu hizmetin görüldüğü sırada meydana gelen zararların giderilmesine ilişkin uyuşmazlıkların özel hukuk hükümlerine tabi olmayacağı, zararın hizmet kusurundan kaynaklandığı, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı idarenin gördüğü hizmet bir kamu hizmeti ise de, faaliyetlerine özel hukuk kuralları adı altında yapmakta olması itibariyle TTK.nun 18/1.maddesi anlamında tacir sayılir. Öyle ise faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi kılınan kamu kuruluşlarının kişilerle olan ilişkilerinden doğan dava ve uyuşmazlıklar adli yargının gorevi alanına qirer. Bu nedenle davanın adli yargıda bakılarak işin esasına girilip tarafların delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre bir verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.