17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/7534 Karar No: 2016/2546 Karar Tarihi: 02.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7534 Esas 2016/2546 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/7534 E. , 2016/2546 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."nın sürücüsü ve İdris"in maliki olduğu kamyonetin, ekmek fırınından ekmek yükledikten sonra geri menevra yaparken kaldırımda bulunan murise çarpması sonucunda meydana gelen kazada muris ..."in vefat ettiğini, tüm kusurun davalı tarafta olduğunu ileri sürerek, davacı eş için 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, vefat eden kişinin sağ kolu bulunmayan 81 yaşında yaşlı ve sakat bir kişi olduğundan olay günü dengesini keybedip aracın önüne düştüğünü, davalı tarafın kusuru bulunmadığını, tüm kusurun davacının murisinde olduğunu istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, Kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın kaza tarihi, kusur durumu ve oluşa göre uygun olmadığı görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.