22. Hukuk Dairesi 2015/1692 E. , 2016/8273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini fazla mesai ücretinin ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini haksız olarak sonlandırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kıdem tazminatı talebine esas alınacak hizmet süresinin tespiti noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca halen yürürlüğü devam eden mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Ancak, aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
Somut olayda mahkemece, davacının, davalı işyerinde 23.11.2007-19.09.2011 tarihleri arasında 3 yıl, 9 ay, 26 gün, 19.03.2013-08.10.2013 tarihleri arasında 6 ay, 21 gün çalışmasının bulunduğu kabul edilerek iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından sık sık bir şubeden başka bir şubeye gönderilmesi ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle sona erdirildiği, davacının davalı işyerindeki çalışmalarının iki dönem olduğu, ilk dönem için davacının herhangi bir iddiası ve talebinin bulunmadığı, dolayısıyla bu dönem için kıdem tazminatı talebinin bulunmadığı, davacının davalı işyerindeki çalışmalarının 2. dönemindeki çalışmalarının ise bir yıldan az olduğu, buna göre kıdem tazminatı alması yönünde süre şartı oluşmadığından davacının 2. dönemdeki çalışmaları yönünden de kıdem tazminatı alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde davalı işyerinde 23.11.2007 tarihinden itibaren çalıştığı iddiasıyla davasını açtığı, kurum kayıtlarından 23.11.2007-19.09.2011 ile 19.03.2013-08.10.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının açık olduğu ve dosya kapsamına göre de ilk dönem çalışmasının tasfiye edilmediği nazara alınarak kıdem tazminatı alacağının belirtilen çalışma süresinin toplamına göre hüküm altına alınması gerekirken reddi hatalı olmuştur.
3-Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı işveren tarafından davacının çalışma dönemine ilişkin bir kısım davacının imzasını taşımayan ücret bordroları ile banka kayıtları sunulmuştur. Ücret bordrolarına göre, bazı aylarda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, imzasız ücret bordrolarında tahakkuk olup da banka kayıtları ile uyumlu olan ödemelerin mahsup edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.