Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7465
Karar No: 2012/4066
Karar Tarihi: 10.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7465 Esas 2012/4066 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/7465 E.  ,  2012/4066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.12.2010 gün ve 186/246 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili, müvekkili Belediyenin özellikle belde halkının ihtiyaç ve hizmetlerini yerine getirme , bu amaçla yol yapımı ve sair çalışmalara yönelik işlemlerini ifa ettiği sırada köy adına olması gereken taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 133 ada 10 nolu parsel olarak davalı kişi adına tespit ve tescil edildiğini, bu yerin öncesinde köy tüzel kişiliğine ait olduğunu açıklayarak davalı adına olan tapu kaydının iptali ile vekil eden Belediye adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 04.06.2010 günlü keşif zabtının ilk sayfasındaki beyanıyla dava konusu yeri zeminde göstererek talebini sınırlamıştır.15.09.2010 günlü oturumda ise bilirkişi krokisinde C harfiyle özgülenen yer için kabul kararı verilmesini istemiş diğer kısımlarla ilgili davadan feragat etmiştir. Beyanını imzasıyla onaylamıştır. Vekilin feragata yetkili olduğu saptanmıştır.
    Davalı vekili, kadastro tespitinin doğru olduğunu, müvekkilinin bu yeri önceki zilyet olan kişiden 05.10.1976 tarihli senetle satın aldığını, taşınmazın içerisinde ev, ahır ve eklentilerinin bulunduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul ve kısmen reddine, 08.06.2010 tarihli teknik bilirkişinin krokili raporunda; C harfiyle işaretli 566.15 m2’lik yere ilişkin davalı tapusunun iptali ile bu yerin son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından işin esasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Temyize cevap yoluyla davacı vekili, vekalet ücreti yönünden bozma, işin esası yönünden onama istemiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu, 133 ada 10 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. 3741,88 m2 olarak iki katlı kargir ev ve arsası niteliğiyle, senetsizden, 05.10.1976 tarihli haricen düzenlenmiş satış senedi dikkate alınarak, 10.12.2003 tarihinde Yıldız Aktaş (davalı kişi) adına tespit görmüş ve itirazsız olarak 22.03.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Çap kaydı getirtilmiştir. Bu yerin halen tapuda davalı kişi adına tescilli olduğu görülmüştür. Komşu bir kısım parsellere ilişkin kadastro tutanakları ve tapu kayıtları dosyadadır. Komşu parsellerin senetsizden tespit ve tescillerinin yapıldığı
    belirlenmiştir. Bünyan Kadastro Mahkemesinin 09.05.2005 tarih, 2004 / 15 – 2005/ 4 Esas ve Karar sayılı karar fotokopisi dosya içerisindedir. Davacılarının : ...,.... ve ..., Davalının; Hazine, Davanın; kararda yazılı olan birçok parsele öncesinin köy tüzel kişiliğine ait olması ve kişilerin zilyetliğinde bulunması nedenleriyle Hazine adına yapılan tespitlere itiraz edildiği, yapılan yargılamaları sonucunda, davacılardan ... Belediye Başkanlığının 106 ada 477 , 105 ada 158, 132 ada 24, 133 ada 9, 105 ada 273 ve 103 ada 154 nolu parsellere ilişkin itirazlarının reddine, bu parsellerin tespit gibi Hazine adına tapuda kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 16. Hukuk Dairesince Onanarak kesinleştiği görülmüştür. Keşif yapılmıştır. Tespit bilirkişileri ile davacı ve davalı tanıkları dinlenmiştir. Bu kişiler ittifakla tespite esas alınan ve davalının tutunduğu 05.10.1976 tarihli satış senedinin dava konusu yere uyduğunu senedin doğu sınırında yazılı olan yolun paftada gösterilen kadastrol yol olduğunu ve dava konusu yerin köy boşluğu olduğunu açıklamışlardır. İnşaat bilirkişisi ile fen memurları ayrı ayrı kroki ve raporlarını dosyaya sunmuşlardır. Ayrıca, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelenmiştir. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davalı adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dikkate alınarak tespit ve tescil edilen 133 ada 10 nolu parselin bir kısmının köy boşluğu olup olmadığında ve davalının haricen satın aldığı senet kapsamında bulunup bulunmadığında toplanmaktadır.
    Bilindiği üzere ve kural olarak; “ köy boşlukları” koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinilmesi olanaklıdır. Esasen, Dairenin kararlılık kazanmış içtihadları da bu yöndedir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesi uyarınca “ köy meydanları” kamunun yararlandığı yerler olduğu için bu nitelikteki yerin zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değildir. Somut olaya gelince, davacının tespite esas alınan yukarıda tarih ve sayısı belirtilen harici satış senedinin doğu sınırı yol okumaktadır. Gerçekten kadastrol paftaya göre doğuda yol bulunmaktadır. Mahkemece, resen dinlenen tespit bilirkişileri ile taraf tanıkları ittifakla dava konusu yerin köy boşluğu olduğunu açıklamışlardır. Bundan ayrı, nizalı taşınmazın kuzeyi ve güneyinde bulunan dava dışı yerlerin sınırları da paftasında kadastrol yolu kadar devam etmektedir.
    Kabulü göre de, dava, taşınmazın zeminine ( aynına ) yönelik iptal ve tescil davası olup dava dilekçesinde harca esas değer 8.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Bu değere itiraz edilmemiştir. Keşifle birlikte, inşaat bilirkişinin yapı değeri olarak 284.800 TL, toplam arsa değeri olarak 37418,00 TL ‘nin belirlenmesi nedeniyle noksan harcın tamamlattırılmadan yargılamaya devam edildiği ve kararda davalı tarafa 21362,29 TL avukatlık parasına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan , Belediye , Karayolları Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü v.s. gibi bağımsız bütçeleri bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmaz mal satın alma ve kamulaştırma yetkileri bulunduğundan bu kurum ve kuruluşların TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine tutunarak gayri mehkul iktisap etmeleri olanaklı değildir.
    Hal böyle olunca, davacı taraf, davasını kanıtlayamamıştır. Bu nedenlerle, davacının davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere kısmen kabul kararı verilmesi isabetsizdir. Davalının işin esasına ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir.
    Davalı tarafın vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı isabetlidir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve istekleri halinde 84,15 TL peşin harcın temyiz eden davacıya, 84,10 TL peşin harcın da temyiz eden davalıya iadelerine 10.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi