17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1810 Karar No: 2016/2543 Karar Tarihi: 2.3.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/1810 Esas 2016/2543 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/1810 E. , 2016/2543 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı sigorta şirketi vekili, davalı Yüksel"in sürücüsü, davalı ........"nin maliki olduğu, dava dışı .........."ye ZMSS ile sigortalı araç ile davacı müvekkil ..."ye ZMSS ile sigortalı olan dava dışı .........idaresindeki ve ......"a ait olan aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacı müvekkil şirkete sigortalı otomobilde yolcu olarak bulunan dava dışı ........"in yaralandığını, malül kalan .......... tarafından müvekkil şirket, davalılar ve dava dışı ...... aleyhine .........Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada mahkemenin 2009/344 esas, 2010/126 sayılı kararı ile 142. 430,50 TL maddi tazminatın tüm davalılradan müştereken ve müteslilen tahsiline karar verildiğini, kararın davacı ..... tarafından ....... İcra Müdürlüğünün 2008/601 numaralı dosyasında icraya konulduğunu, müvekkil şirket tarafından icra dosyasına toplam 64.289,21 TL ödeme yapıldığını, kesinleşen tazminat dosyasında müvekkil şirkete sigortalı araç sürücüsünün 1/8, karşı aracın ise 7/8 kusurlu olduğunu, kesinelşen dava dosyasında kusura göre değil, müşterek ve müteselsil sorumluluğa göre hüküm kurulduğundan sigortalıya düşen kusur nispetinde 33.660,80 TL"nin davalılardan rücuen tahsili için........İcra müdürlüğünün 2010/850 sayılı dosyasında başlattıkları ilamsız icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takib devamına ve davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı..... ve ... vekili, davacının 1/8 kusur oranı nazara alınmadan verilen kararı bu hususta temyiz etmediğini, bu nedenle artık kendilerinden kusura göre rücuen tazminat talep edemeyeceğini, 16.10.2010 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiklerini, davacının bu tarihte borca itirazdan haberi olduğu halde 1 yıl içinde davayı açmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının talebinde haklı olduğu, takibe itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tzminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 2.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.