Esas No: 2021/14230
Karar No: 2022/19695
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/14230 Esas 2022/19695 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılıktan suçlu bulunmasına karar verdi. Ancak, hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar itiraz edilebilecek nitelikte olduğundan, bu konuyla ilgili temyiz incelemesi yapılamaz. Ayrıca mahkûmiyet hükmünün, suç tarihinin yanlış belirtilmesi nedeniyle mahallinde düzeltilmesi gerektiği tespit edildi. 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca, hüküm olunan adli para cezasının ödenmemesi halinde 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, temyiz talebiyle birlikte eski hale getirme talebi de yapılması halinde, inceleme mercisi Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
...
...
5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme mercisi Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan; Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu tespit edildikten sonra; yokluğunda verilen karar, sorgusunda bildirdiği adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu‘nun 21/1. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak muhtara tebliğ edilmiş ise de; sanığın 29.01.2015 tarihli temyiz dilekçesinde, ateşli silah yaralanması nedeniyle bakıma muhtaç durumda olduğunu ve bu nedenle tebliğ tarihinde eşinin ailesinin evinde ikamet ettiğini beyan etmesi ve dilekçesinin ekinde sunduğu İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26.09.2014 tarihli ve ... protokol numaralı ile 01.10.2014 tarihli ve 2525 sayılı raporlarının, sanığın ateşli silah yaralanması nedeniyle refakatçi olmadan kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduğunu doğrulaması karşısında, eski hale getirme ve buna bağlı temyiz istemi kabul edilerek yapılan incelemede;
1-“Resmi belgede sahtecilik“ suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik temyiz incelemesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp itiraz yoluna tabi olduğu ve sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itirazın mercisince incelenerek karara bağlanmış olduğu anlaşılmakla; dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-“Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık“ suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde:
Gerekçeli karar başlığında “10.05.2008“ şeklinde yanlış gösterilen suç tarihinin, “28.01.2008“ olarak mahallinde düzeltilmesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli, 2017/463 Esas ve 2018/20 Karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli, 2015/962 Esas ve 2018/16 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.