Esas No: 2021/13304
Karar No: 2022/19700
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13304 Esas 2022/19700 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediğine karar vermiştir. Ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullanarak kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu da işlemiştir. Sanık hakkında verilen ilamda, tehdit suçuna ilişkin bir karara dayanılmıştır. Ancak, bu suç, uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Bu nedenle, uzlaştırma işlemlerinin yapılıp yapılmadığı araştırılmalıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına göre, adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan kanun maddesi, infaz aşamasında gözetilmelidir. Mahkeme, yapılan yargılamanın hukuka uygun olduğunu ve cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığını belirtmiştir. Kanun maddeleri: TCK'nin 106/1. maddesi (tehdit suçu), TCK'nin 158/1-d maddesi (kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık), TCK'nin 58. maddesi (suç teşebbüsü), TCK'nin 53. maddesi (tekerrür).
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
...
Sanığın eyleminin, aynı zamanda nüfus müdürlüğünün maddi varlığı olan sahte nüfus cüzdanı kullanmak suretiyle 5237 sayılı TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun aracı kılınması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçunu da oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamın TCK'nin 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olduğu ve bu suçun 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilip getirilmediği araştırıldıktan sonra sonucuna göre söz konusu ilam esas alınarak TCK'nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile Dairemizce de benimsenen, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.01.2018 tarihli, 2017/463 Esas ve 2018/20 Karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli, 2015/962 Esas ve 2018/16 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere; hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiillerin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, 28.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.