17. Hukuk Dairesi 2015/13392 E. , 2016/2525 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşılık davaların kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili ..."nın ........ plakalı aracı ile 16/05/2012 tarihinde saat 00:10 sıralarında seyir halindeyken, yanında ön yolcu koltuğunda oturan arkadaşı davalı ..."ın aniden el frenini çekmesi neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, dava dışı ......"in idaresindeki ...... plaka numaralı araca ve dava dışı ......."ın idaresindeki ..... plaka numaralı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine neden olduğunu, davalı ..."ın kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkiline ait araçta oluşan toplam 8.721,36 TL hasar ve 4.750 TL değer kaybı olmak üzere toplam 13.471,36 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkili ..."ın davacı ve ... ile birlikte alkol aldıklarını, daha sonra davacının kullandığı araçla birlikte yola çıktıklarını, davacının aşırı hızlı ve kontrolsüz araç kullandığını, yolun ıslak olması üzerine aracın kontrolünü kaybettiğini ve dava konusu kazanın olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kazanın daha da ağır sonuçlanmasını önlemek için kaza sırasında refleksle el frenini çekip bıraktığını böylece kazanın daha da kötü sonuçlanmasını engellediğini, müvekkilinin kazada kolunun kırıldığını ve on gün iş göremez raporu aldığını belirterek davacı ..."dan 3.000,00 TL manevi tazminatın alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ..."nın açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile 2.180,05 TL hasar bedeli ile 875,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 3.055,05 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, karşı davacı ..."ın açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile, 1.500,00 TL manevi tazminatın karşı davalı ..."dan alınarak karşı davacı ..."a verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Asıl dava yönünden;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi taminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın aracın yaşı, hasar durumu ve piyasa koşullarına göre genel bir niteleme yapılarak sağlanmıştır. Değer kaybı konusunda genel bir değerlendirme ile değer kaybının tespit olunduğu bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması konusunda hükme esas alınan raporu veren bilirkişi heyetinden önceki raporları ve itirazları değerlendirerek ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna
göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hükmü elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü yönünde yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davacının idaresindeki araçla %75 oranında asli kusurlu ve alkollü şekilde dava konusu trafik kazasına karıştığı açıktır. O halde mahkemece olayın meydana geliş şekli, kusur durumları ve kaza nedeniyle davacıda herhangi bir cismani zarar meydana gelmemiş olduğu gözetilerek davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Karşı dava yönünden;
4-6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Davalı vekilinin temyize konu manevi tazminata yönelik temyiz istemine ilişkin olarak hükmedilen manevi tazminat miktarı, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Asıl dava yönünden; yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, karşı dava yönünden; 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile reddine, 01/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.