3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/15660 Karar No: 2020/20259 Karar Tarihi: 24.12.2020
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15660 Esas 2020/20259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunmasına rağmen hakkında TCK'nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen raporda yüzde sabit iz bakımından bir değerlendirme bulunmaması nedeniyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi amacıyla tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek kesin rapor aldırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmış ve cezada orantılılık ilkesi dikkate alınmadan eksik ceza tayini yapılmıştır. Son olarak, Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle hak yoksunluğu yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nin 53/1, 58, 86 ve 87. maddeleri, TCK'nin 29. maddesi ve CMUK'un 321. ve 326/son maddeleridir.
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/15660 E. , 2020/20259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen ... Devlet Hastanesinin 04.11.2014 tarihli kesin raporunda; “....nazal dorsum sağa deviye olduğu, nazal krepitasyon alınamadı.... grafide nazal fraktür mevcut olduğunun...basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyez....vucüt fonksiyonlarına etkisinin (2.) derecede olduğunun...."" belirtildiği ancak yüzde sabit iz bakımından raporda bir değerlendirme bulunmaması karşısında, mağdurun tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule ve uygulamaya göre de; 2) Mahkemece, sanığın yanında çalışan bayanın fotoğrafının mağdur tarafından izinsiz çekilmesi ve ikaza rağmen silmemesi gerekçe gösterilerek haksız tahrik hükümleri uygulandığına göre, sanık lehine TCK’nin 29. maddesi gereğince haksız tahrik indirimi yapılırken haksızlık içeriği gözetilerek sanık hakkında hükmedilen cezada, TCK"nin 3. maddesi uyarınca cezada orantılılık ilkesi dikkate alınarak asgari (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken, daha vahim olaylarda uygulama olanağı bulunan (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, 3) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de; hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.