17. Hukuk Dairesi 2014/6226 E. , 2016/2515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.03.2016 Salı günü davalı vekili Av. ......... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı araçta gerçekleşen tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin yaralanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için ayrı ayrı 50 TL sürekli iş göremezlik zararının davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini davacı ....... için 114.366 TL"ye, davacı ........ için 21.897,54 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı....... vekili, müvekkilinin dava öncesinde başvuru üzerine davacılara ödeme yaptığını ve sorumluluğunun sona erdiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ... yönünden açılan davanın reddine, davacı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 59.434,30 TL maluliyet nedeniyle tazminatın kaza tarihinde geçerli olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 03.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair faiz isteğinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Her ne kadar Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nca düzenlenen ve davacı ........"nin %35 oranında maluliyetine ilişkin rapor, ilgili Tüzüğe uygun ise de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcılı Hastanesi tarafından düzenlenen özürlü sağılık kurulu raporunda aynı yaralanmaya bağlı olarak davacının %18 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu belirlenmiştir. Her iki rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmaktadır. Yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne uygun, çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili 12.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı...... için taleplerini 21.897,54 TL, davacı...... için 114.366 TL" ye yükseltmiş, mahkemece davacı......."nin tazminat talebi tümden reddedilmiş, davacı ......."nin talebi ise 59.434,30 TL üzerinden kısmen kabul edilmiştir.
O halde, davalı yararına her bir davacı yönünden ayrı olmak üzere, reddedilen tazminat miktarları üzerinden hesaplanacak vekalet ücretine hükmetmek gerekirken, sadece davacı ......."den alınmak üzere ve tek kalemde 8.188,34 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
Kabule göre de;
Davalı.........nin kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti 60.000 TL olup, davalı tarafından dava öncesinde davacıya 27.975 TL ödeme yapılmıştır. O halde davalı......nin poliçe limitinden geriye 32.025 TL kalımıştır. Bu hususun kararda açıkça belirtilmemesi de infazda tereddüt doğurabilecek mahiyette olup, doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.