Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5559 Esas 2015/20850 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5559
Karar No: 2015/20850
Karar Tarihi: 23.11.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/5559 Esas 2015/20850 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/5559 E.  ,  2015/20850 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan.... ile.... vekillerince ve ...tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre temyiz eden davalı şirketler vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
    2-Dava, 08.01.2005 tarihindeki iş kazası nedeniyle %20 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, hesaplanan 52.949,01 TL maddi tazminat, olayın oluş şekli davacının maluliyet oranı, tarafların kusur durumları ile hak ve nezafet kuralları dikkate alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 67.949,01 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, manevi tazminattaki fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    6100 Sayılı H.M.K."nın 26.maddesi kapsamında mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına karar veremezler.
    Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde hüküm altına alınmasını talep ettiği manevi tazminat bakımından dava tarihinden faiz istediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca manevi tazminat hükmü bakımından kaza tarihinden faize tarar verilmesi H.M.K."nın 26.maddesinde tanımını bulan talebin aşılmasıdır.
    O halde temyiz eden davalı şirketler vekilinin bu hususları da içeren temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince; 04.11.2014 tarihli karada yazılı bulunan “Hesaplanan 52.949,01 TL maddi tazminat, olayın oluş şekli davacının maluliyet oranı, tarafların kusur durumları ile hak ve nezafet kuralları dikkate alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi, olmak üzere toplam 67.949,01 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, Manevi tazminattaki fazlaya ilişkin istemin reddine,” hükmünün tamamen silinerek yerine “ Hesaplanan 52.949,01 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 08.01.2005"den, takdiren 15.000,00TL manevi tazminatın ise davacı yan talebi de gözetilerek dava tarihi olan 13.02.2006"den yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine.” hükmünün yazılmasına. Kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 23.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.