Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, muris T. İ. payı yönünden açılan dava atiye terk edildiğinden açılmamış sayılmasına; muris İ. oğlu D. A. payı yönünden ise; 4763 ve 4793 parsel sayılı taşımazlar hakkındaki davanın kabulüne, diğer parseller hakkında açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Göl mutlak koruma alanı olarak ayrılan, ancak fiilen el atılmayan taşınmazlar yönünden, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamı uyarınca, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi, doğru olduğu gibi, Mahallinde yapılan keşif sonucu, dava konusu 4763 ve 4793 parsel sayılı taşınmazlara davalı idarece arıtma tesisi yapılıp tel örgü ile çevrilmek suretiyle el atıldığı anlaşılmakla, bu taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelin tahsiline karar verilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin 13. fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere göre, dava konusu taşınmazlara 04.11.1983 gününden sonra el atıldığı anlaşılmakla, nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasından harca ilişkin 4. bendin çıkartılmasına yerine “Alınması gereken 4.392,38.-TL karar harcından peşin yatırılan 170,78-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.221,60-TL’nin davalı idareden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, davacı tarafça peşin yatırılan 145,58-TL’nin de davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.