Esas No: 2020/5581
Karar No: 2022/4113
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5581 Esas 2022/4113 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Türk Ticaret Bankası'nın TMSF'ye devredilmesi sonrası banka ile Görmüş Kereste A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmelerine davalıların kefil olduğu, borç ödenmesinde sorun çıkması üzerine yapılan icra takibinin davalılar tarafından haksız itiraz edilmesi nedeniyle davanın açıldığı belirtiliyor. Yapılan incelemeler sonucu davalılar arasında sorumluluk miktarlarının farklı olduğu, bazı davalıların imza inkarı nedeniyle sözleşmelerden sorumlu tutulmadığı anlatılıyor. Mahkeme, bazı taleplerin kabul edilmesine karar verirken, bazılarının reddedildiğini açıklıyor. Mahkeme kararında ayrıca davalıların kötü niyetli hareket ettiği kanıtlanamadığından tazminat verilmesine gerek olmadığı belirtiliyor.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu, Türk Medeni Kanunu, İcra ve İflas Kanunu
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04.03.2016 tarih ve 2007/111 E. - 2016/410 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, TMSF'ye devir edilen Türk Ticaret Bankası... Şubesi ile dava dışı Görmüş Kereste A,Ş arasında sözleşmeler imzalanıp kredi kullandırıldığını, davalıların bu krediye kefil olduklarını, borç ödenmesinde sorun çıkması üzerine davacının ihtarname ile ödeme yapılması istenmesine rağmen ödeme yapılmadığı için ipotek ile teminat altına alınan kısım yönünden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile taşınır rehinleri için rehinin paraya çevrilmesi yolu ile 1998/5078 E. sayılı icra takibi başlatıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalılar vekilleri, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1998/2327 Esas sayılı davasında davacı vekili, banka ile davalı ... Kereste A.Ş. arasında diğer davalıların kefil olarak katıldığı kredi sözleşmesi imzalanıp asıl borçlu şirkete teminat mektupları verildiğini, halen meri olan 7.615,14 TL bedelli teminat mektubu bedelinin bankada açılacak bir hesaba depo edilmesine, yargılama sırasında teminat mektubu paraya çevrilir ise sözleşmede öngörülen kurallara göre oluşan alacağın davalılardan tahsiline, bugüne kadar ödenmeyen 89.065,48 TL komisyon alacağının temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1999/21 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, Türk Ticaret Bankası... Şubesi ile dava dışı Görkem İnşaat A.Ş. arasında sözleşmeler imzalanıp kredi kullandırıldığını, davalıların bu krediye kefil olduklarını, borç ödenmesinde sorun çıkması üzerine davacının ihtarname ile ödeme yapılması istenmesine rağmen ödeme yapılmadığı için borçlular hakkında... 7.İcra Müdürlüğü'nün 1998/5077 esas sayılı icra takibini başlattıklarını, davalıların haksız itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, 1998/2327 esas sayılı davadaki alacak iddiasının 1999/20 esas sayılı dava dosyasındaki alacakların dayanağı olan ve banka ile asıl borçlu Görmüş Kereste A.Ş. arasında imzalanan on yedi adet kredi sözleşmesinden kaynaklandığı,1998/2327 esas sayılı davanın davalıları olan kişiler yönünden ana dava ile talep edilen alacak miktarı ile tüm kefalet limiti tamamlandığı için bu dava ile talep edilen depo isteği ve teminat mektubu komisyon bedellerinin tahsiline ilişkin davanın tüm davalılar yönünden reddi gerektiği, davalı ... ile ilgili yapılan imza incelemeleri sonucunda davalının 1.000,00 TL limitli kredi sözleşmesindeki imzasının kendisine ait olduğu kabul edilip, 1.000,00 TL asıl alacak ve buna karşılık gelen faiz ve diğer giderler yönünden davalının sorumlu olması gerektiği, davalı ... ile ilgili Taner adına atılan imzaların bu kişinin eli ürünü olmadığı raporlarda belirtildiği için davalı ... hakkındaki davanın önceki kararda olduğu gibi yeniden reddi gerektiği, davalı ...'in imza inkarı nedeni ile alınan raporlara göre imza inkarının yerinde olmadığı tüm sözleşmelerdeki imzaların bu davalının eli ürünü olduğu, davalı ...'nin imza inkarı nedeni alınan raporlara göre on yedi adet sözleşmedeki imzaların davalı ...'nin eli ürünü olduğu, 1999/20 esas sayılı dava yönünden davalı ... ile ilgili ilk oluşturulan hükümde belirtilen 117.632,90 TL asıl alacak bulunduğu bu miktara yönelik davalı itirazının haklı nedene dayanmadığı, sözleşme hükümleri uyarınca yıllık %131,25 oranında temerrüt faizi talep edilmesinin sözleşme hükümlerine uygun ve aynı dönemde diğer bankalar tarafından uygulanan faiz ortalamalarına göre fahiş olmadığı, diğer davalıları Neşet ve Naci'nin imzalarının bulunduğu sözleşmeler dikkate alındığında sorumluluk miktarlarının 1.000,00 TL ile sınırlı olduğu, 1999/21 esas sayılı davası ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede ise davalı ...'ün sözleşmelerde yer alan imzalarının kendisine ait olmadığının anlaşılması nedeni ile bu davalı hakkındaki davanın reddi gerektiği, diğer davalı ... ile ilgili imza incelemesi rapor sonuçlarına göre imzasının kendisine ait olduğu anlaşılan sözleşmelerden kaynaklanan sorumluluk miktarının 15.000,00 TL olduğu, bu miktarın 601,56 TL işlemiş faiz ve 30,08 TL BSMV sinden oluşan toplam 15.631,64 TL alacağa yönelik itirazının haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği gerekçesiyle 1999/20 esas numarası verilen ana dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ...'ün... 7.İcra Müdürlüğünün 1998/5078 esas sayılı icra takibine yapılan itirazın 117.632,90 TL üzerinden iptaline, 117.632,90 TL asıl alacağa 04/12/1998 tarihinden itibaren yıllık %131,25 TL temerrüt faizi ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına, davalılar ... ile ...'ün mirasçıları ..., ... ve ...'ün; Adana 7. İcra Müdürlüğü'nün 1998/5078 esas sayılı icra takibine yönelik itirazlarının 1.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, 1.000,00 asıl alacağa 04/12/1998 tarihinden itibaren yıllık %131,25 oranında temerrüt faizi ve faizinin %5 oranında BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına, ilk açıldığında 1999/21 esas numarası verilen dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, icra takibi ile talep edilen miktar yönünden davacı taraf icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak takip yaptığı kanıtlanamadığı gibi davacının tazminattan sorumlu olmaması nedeni ile davalılar yararına tazminat verilmesine yer olmadığına, davalı ...'ün... 7.İcra Müdürlüğünün 1998/5077 esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 15.000,00 TL asıl alacak, 601,56 TL işlemiş faiz, 30.08 TL BSMV olmak üzere toplam 15.631,64 TL üzerinden iptaline, takip tarihi olan 04/12/1998 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %131,25 oranında temerrüt faizi ve faizin %5'i oranında BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına, hüküm altına alınan 15.631,64 TL'nın % 40'a karşılık gelen 6.252,65 inkar tazminatının davalından alınıp davacıya ödenmesine, icra takibi ile talep edilen miktar yönünden davacı taraf icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak takip yaptığı kanıtlanamadığı gibi davacının tazminattan sorumlu olmaması nedeni ile davalılar yararına tazminat verilmesine yer olmadığına, birleşen yargılaması yapılan 1998/2327 esas sayılı davanın reddine, icra takibi ile talep edilen miktar yönünden davacı taraf icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak takip yaptığı kanıtlanamadığı gibi davacının tazminattan sorumlu olmaması nedeni ile davalılar yararına tazminat verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (temlik alan) davacı RCT Varlık Yönetim A.Ş. harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacı RCT Varlık Yönetim A.Ş.'ye iadesine, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.