17. Hukuk Dairesi 2014/7170 E. , 2016/2503 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.03.2016 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın 17.01.2006 tarihinde davacı ..."e çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, %94 oranında maluliyet oluştuğunu, hemşire olarak çalışan müvekkilinin kaza nedeniyle yatağa bağımlı hale geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, .... eşi, anne ve babası olan diğer davacıların da maddi ve manevi açıdan zorluk yaşadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı ... için 100 TL maddi, 200.000 TL manevi; eşi ....için 100 TL maddi, 100.000 TL manevi; .... ve ... için ayrı ayrı 50 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak kaydıyla temerrüt, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.10.2010 tarihli dilekçesinde sürekli iş göremezlik nedeniyle 70 TL, karşılanmayan bakım, hastane ve tedavi giderleri nedeniyle 30 TL talep ettiklerini açıklamış, 17.01.2011 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle davacı ... için maddi tazminat talebini 400.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı .... vekili; müvekkili nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı araç nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, müvekkiline herhangi bir başvuru yapılmadığından dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... ve ... vekili; müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmediklerini, tazminat istemlerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı sürücü .... %25, davacı ..."in %75 oranında kusurlu oldukları kabul edilerek; davacı ..."in %100 maluliyetine göre hesaplama içeren bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 176.310,96 TL maddi, 50.000 TL manevi; ... için 25.000 TL, .... ve .... için ayrı ayrı 15.000 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi maddi tazminatın 113.825 TL"sinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu olmak üzere) diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı ..., .... ve ..."nin maddi tazminat davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur ve maluliyet oranlarının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde BK.nun 47. maddesindeki (6098 s. TBK. md. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekili, davalı ... şirketi vekili ile davalılar ... ve .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ..."a verilmesine, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı ...Ş yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 9.607,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.