17. Hukuk Dairesi 2014/6775 E. , 2016/2502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.03.2016 Salı günü davalı taraftan gelen olmadı. Davacı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... şirketi vekili; müvekkiline kasko sigortalı aracın davalının işleteni olduğu aracın ehliyetsiz sürücüsünün tam kusurlu olarak çarpması sonucu hasarlandığını, 207.485 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, aracın pertotal olduğunu belirterek, 70.700 TL sovtaj değerinin mahsubu ile bakiye 136.785 TL"nin 16.12.2011 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin işleteni olduğu aracın sürücüsünün aracı, otopark gibi işletilen sokakta işleticinin yardımcısı olan isimli kişiye bıraktığını, bu kişinin de aracı alarak dava konusu kazayı gerçekleştirdiğini, aracın rızası dışında kullanılması sırasında kazanın meydana gelmesi sebebiyle müvekkilinin sorumlu olmadığını öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı şirketin yardımcı kişisinin şirkete ait aracı usulüne uygun bir şekilde otopark olarak işletilmeyen sokağın başında bulunan, herhangi bir yetkisi bulunmayan çocuklara teslim ettiği, bu durumda aracın rızası dışında kullanıldığını savunamayacağı gerekçesiyle, bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne, 136.436 TL"nin 16.12.2011 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacının, ödediği bedelin zarara sebep olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nin 184. maddesi gereğince “Hakim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir,
Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.”
Aynı Yasanın 186. maddesi hükmüne göre "Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olana davetiyede; belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.
Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.”
Somut olayda; Mahkemece, duruşmasından bir önceki 23.05.2013 tarihli duruşmada; duruşmaya gelmeyen taraf vekillerinin mazeretlerinin kabulüne, duruşma gün ve saatini UYAP ortamından öğrenmelerine verilmiş; davalı vekiline, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ile birlikte duruşma günü 10.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş; 17.07.2013 tarihli duruşmada ise, davalı vekili hazır olmadığı halde davacı vekilinin sözlü yargılama için gün tayini istemediklerine ilişkin beyanı yeterli görülerek, HMK."nun 184 ve 186. maddelerine aykırı biçimde davalı tarafın yokluğunda yargılamaya devam edilip esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, HMK."nun 184 ve 186. madde hükümleri de gözönüne alınarak işlem yapılması gerekirken yazılı olduğu biçimde verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle verildi.