21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17337 Karar No: 2015/20832 Karar Tarihi: 23.11.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/17337 Esas 2015/20832 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/17337 E. , 2015/20832 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ödeme emrinin iptaline, davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Dairemizin, 08/12/2014 tarih ve 2014/17393-26520 E.K. sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 25/05/2010 tarihinde ... Şirketine 3 yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, yönetim kurulu üyeliğinden 29/06/2012 tarihinde istifa ettiği, ödeme emrine konu borcun 2011/1-2012/9.aylar arası prim ve işsizlik sigortası primi borçları olduğu anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasanın 88/20. maddesine göre, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları hususları düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece davacının yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 88/20. maddesinde borçtan sorumluluk için yönetim kurulu üyeliğinin yeterli olduğu düzenlenmiştir. 01/10/2008 tarihinden sonra borçtan sorumluluk için yönetim kurulu üyesinin aynı zamanda temsil ve ilzam yetkisi veya üst düzey yönetici olup olmadığı hususlarının bir önemi yoktur. Yasada açıkça borçtan sorumluluk açısından yönetim kurulu üyeliği yeterli görülmüştür. Bu nedenlerle davacının yönetim kurulu üyesi olduğu dönem itibariyle borçtan sorumlu olacağı hususu dikkate alınmadan yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.