Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/22805 Esas 2017/8225 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/22805
Karar No: 2017/8225
Karar Tarihi: 27.03.2017

Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/22805 Esas 2017/8225 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçunun basit dolandırıcılık değil, kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle gerçekleştirilen dolandırıcılık olduğuna hükmetmemiştir. Sahtecilik suçunda ise mahkeme, sanığın işlediği suçun özel belgede sahtecilik mi yoksa 5809 sayılı yasanın 56/2. maddesinde belirtilen suç mu olduğunu tartışmadan hüküm kurmuştur. Yargıtay ise, karardaki bu eksiklikler nedeniyle hükmü bozmuştur. Ayrıca, sanığın hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten yoksun bırakılmaya ilişkin olması gerektiği, alt soyu dışındaki kişileri kapsamaması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62, 52/2, 207/1, 62, 53. maddeleri
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. ve 63. maddeleri
- CMUK'un 321. maddesi
15. Ceza Dairesi         2014/22805 E.  ,  2017/8225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
    HÜKÜM : Sanık hakkında ...nın 157/1,62, 52/2, 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet


    Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında "27/09/2011" olarak yazılan suç tarihinin suça konu sözleşmenin düzenlenme tarihi olan "27/09/2007" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu nedenle bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Sanığın, katılan ... Anonim Şirketi Afyonkarahisar İl Müdürlüğü"ne başvurarak kendisini ... olarak tanıtarak ve ... adına düzenlenmiş aslı ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanı ile birlikte.... numaralı telefon hattının abonelik sözleşmesini yaptığı, şüphelinin ilk dört ay boyunca düzenli ödemede bulunmakla birlikte takip eden aylarda hiçbir ödeme yapmadığı, bu şekilde beş aylık borcunun biriktiği, borçların ödenmemesi üzerine 2008 yılında müşteki kurum tarafından abonelik sözleşmesinin iptal edildiği, iddia olunan olayda;
    1-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde; Sanığın eylemlerini, kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğünün maddi varlığından nüfus cüzdanı kullanılarak gerçekleştirdiği, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d maddesinde tarifini bulan kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
    2-Sahtecilik suçundan kurulan hükümde; Sanığın, katılanın kimlik bilgileri ile faturalı hat açtırdığı ve bu hattı kullandığının iddia edildiği eylemde, suç tarihinden sonra 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilerek sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçu mu yoksa 5809 sayılı yasanın 56/2. maddesinde belirtilen suçu mu oluşturacağının mahkemesi tarafından tartışılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule görede;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.