4. Hukuk Dairesi 2011/3058 E. , 2011/2872 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gazetesi Merkez Gazete Dergi Basım Yay. San ve Tic. AŞ ve ... aleyhine 22/01/2008 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; a)Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Yayın konusu olayın gelişim biçimi, yazının içeriği ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına takdir edilen 15.000,00"er TL manevi tazminat fazladır. Yerel mahkemece davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmemiş olması;
b)Davacı, davalıların yaptıkları yayın nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını ileri sürerek manevi tazminat ile birlikte karar özetinin de yayınlanmasına karar verilmesini istemiştir. Borçlar Yasası"nın 49. maddesi gereğince yargıç, tazminat ödenmesi yerine diğer bir yaptırıma veya ek bir yaptırıma karar verebileceği gibi saldırıyı kınayan bir karar da verebilir. Medeni Yasası"nın 4. maddesi gereğince de yasanın takdir hakkı tanıdığı durumlarda yargıç, somut olaydaki olguları gözeterek hak ve adalete göre karar verir.
Buna göre yargıç, dava konusu olan uyuşmazlıkların çözümünde uygulanacak yaptırımları özgürce takdir edebilir; ancak, bu yaptırımın somut olaya göre hak ve adalete uygun olması gerekir.
Yerel mahkemece, davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi ile davalıların eylemlerinin hukuka aykırı olduğu belirlenmiş ve davacının doyum duygusu sağlanmış bulunmaktadır. Dava konusu olayın özelliği, haber tarihi üzerinden uzun bir sürenin geçmiş bulunması ve Borçlar Yasası"nın 49/2. maddesindeki ölçüler temel alındığında; ayrıca yayına da karar verilmesi doğru değildir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan gerekçeyle, yayın kararı da verilmiş olması;
Usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacılar yararına 3.000,00"er TL manevi tazminat takdir olunmak ve yayın konusundaki yanılgı giderilmek suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin ilk paragrafında yer alan "…15.000,00…" ve "…30.000,00…" biçimindeki sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile "…3.000,00…" ve "…6.000,00…" sayı dizilerinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin üçüncü ve dördüncü paragraflarının tümden silinerek yerine üçüncü paragraf olarak "Kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 356,40 TL karar harcının davalılardan alınıp Hazine"ye gelir yazılmasına, davacılardan alınan 1.080,00 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacılara geri verilmesine," biçimindeki tümcenin yazılmasına; taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin beşinci ve altıncı paragraflarında yer alan "…3.520,00…" biçimindeki sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile "…1.100,00…" sayı dizilerinin yazılmasına; (2/b) sayılı bentte gösterilen nedenle de hüküm fıkrasının ikinci paragrafının tümden silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına; davacıların tüm, davalıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.