11. Hukuk Dairesi 2017/5112 E. , 2019/1886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Batı Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 31/05/2017 tarih ve 2016/325-2017/376 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı ve katılma yoluyla davalı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..."ın dava dışı İlke Madencilik Ltd. Şti"nin müdürü ve ortağı olduğunu, müvekkilinin diğer davalının şifai ortağı olduğunu, davalı ..."ın usulsüz ve haksız eylemleri dolayısıyla zarara uğradığını ileri sürerek, 2007-2015 dönemi arasında davalı ...nin kazancının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek üzerine düşen alacağın hesaplanması ve davalı ..."tan tahsiline, davalı ...deki şifai ortaklığının tespiti ile davalı ..."a ait şirket hisselerinin yarısının kendisine devrine ve tesciline, talebin mümkün olmaması halinde payların HES santralinin kapasite artışı sonrası tespit edilecek değeri üzerinden hesaplanarak bedellerinin ödenmesine, dava dışı Abalıoğlu Şirketine yapılan hisse devri karşılığında edinilen haksız kazanç dahil olmak üzere bu şirketten ... ortaklık alacağının hesaplanması ve davalı ..."tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, dava dilekçesinde yazılı olan iddiaların doğru olmadığını, taraflar arasındaki tüm ilişkilerin resmi şekilde yürütüldüğünü, davacının iddialarını yazılı belgeler ile ispat etmesi gerektiğini, davacının delil olarak dayandığı protokolün bir öneri niteliğinde olup sözleşme niteliğinde olmadığını, bu protokolün hazırlanarak davacıya gönderildiğini, ancak davacı tarafından kabul edildiğine ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığını, bu durum karşısında müvekkilinin anılan öneri ile bağlı olmadığını, dava dilekçesi içeriğindeki beyanlarla sonuç talep kısmındaki istemlerin farklı farklı olduğunu, davacının davalı şirkette ortak olduğu iddiasının doğru olmadığını, buna dayanarak hak talebinde bulunamayacağını savunarak haksız surette açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın davacının davalı şirkete şifai ortak olduğu iddiasından kaynaklanan alacak istemi olduğu, davacı davalı şirkete ortak olduğunu sunduğu protokol ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı şirket (katılma yoluyla) vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava dilekçesi, yargılama sırasında ileri sürülen beyan ve savunmalara göre; her ne kadar taraflarca imzalanmamışsa da, davalı ... tarafından varlığı ve içeriği inkar edilmeyen, 06/03/2013 tarihli elektronik posta eki, protokol başlıklı belge ile dava konusu taleplerle ilgili bir kısım kabullerin varlığı sabittir. Bu kabuller kapsamında taraflar arasındaki ilişkinin, 6098 sayılı TBK’nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık olarak değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığı, adi ortaklık ise bu ortaklığın davacı ile hangi davalı arasında kurulmuş olduğu belirlenip, somut olay adi ortaklık hükümleri kapsamında irdelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün davacı taraf lehine bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.