Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1808
Karar No: 2020/2136
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1808 Esas 2020/2136 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, üyeliğinden ihraç edildiği gerekçesiyle kooperatifin kararının iptalini istemiştir. Davalı, davacının parasal borçlarını ödemediği için ihraç edildiğini savunmuştur. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, davacının davayı açma sürecinde ihraç kararını öğrenme durumunu göz önünde bulundurarak, davaya konu olan ihraç kararının dürüstlük kuralına uygun olmadığını belirtmiştir.
Kooperatifler Kanunu uyarınca, ihraç kararı tebliğ edildikten sonra 3 aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde kesinleşir. İptal davası süresi, kararın ortağa usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ile başlar. Aidat borcu olan bir kooperatifte, uzun süre uğramayan ortakların üyeliği sona ermiş sayılır. Bu nedenle açılan davaların, dürüstlük kuralına aykırı düşeceği kabul edilmelidir.
Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve 27. maddeleri ile kooperatifin anasözleşmesinin 14. maddesi parasal borçların ödenmesi için üyeye iki ihtar gönderilmesini öngörmekte, bu ihtarların usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve borçların doğru hesaplanıp hesaplanmadığı tespit edilmelidir.
23. Hukuk Dairesi         2017/1808 E.  ,  2020/2136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kooperatif ortaklığında ihraç kararın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacının davalı kooperatife 16 yıldır üye olduğunu, ancak müvekkilinin tüm ödemeleri yapmış olmasına rağmen konutunun eksik olarak kendisine teslim edildiğini ve arkasından 16.07.2005 tarihli karar ile haksız şekilde üyelikten ihraç edildiğini ileri sürerek, 16.07.2005 tarihli ortaklıktan ihraca ilişkin kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kooperatife karşı parasal sorumluluklarını yerine getirmediği için üyelikten ihraç edildiğini ve ihraç kararından davacının haberdar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 20.04.2015 tarihli, 2014/10073 E.-2015/2696 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının ihraç kararını öğrenme tarihinden 6,5 yıl sonra 05/12/2013 tarihinde eldeki davayı ikame ettiği dikkate alındığında, davaya konu ihraç kararının iptali talebinin TMK’nun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca ihraç kararının tebliğinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir.
    İptal davası süresinin başlaması için, kararın ortağa usulüne uygun tebliği zorunludur. Ortağın ihraç kararını haricen öğrenmesi sonuca etkili değildir.
    Ne var ki, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcu bulunup bulunmadığını takip etmemesi yani kooperatif ile ilişkisini kesmiş olması üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK"nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir.
    Somut olayda, davacının davalı kooperatif tarafından tahsis edilmiş olan dairede ikamet ediyor olması ve açtığı tapu iptali davası ile kooperatifle ilişkisini devam ettirmeye çalışması dikkate alındığında, mahkemece davanın TMK"nın 2. maddesine dayalı olarak reddi doğru olmamıştır.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 27. ve davalı kooperatif Anasözleşmesi"nin 14. maddelerinde parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen kooperatif üyelerinin ihracı prosedürü düzenlenmiş olup, bu tür davalarda, mahkemece öncelikle, aidat borcunun ödenmesi için üyeye iki ihtarın gönderilip gönderilmediği ve bu ihtarların usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, ilk ihtarnamenin ödemesi 30 gün geciktirilmiş borcu içerip içermediği, böyle bir borcun ödenmesi için birinci ihtarda 10 gün, ikinci ihtarda 1 aylık sürenin verilip verilmediği, bu süre içerisinde ödememe halinde müeyyidenin ne olduğunun ve ödenmesi istenen borcun miktarının ve neye ilişkin olduğunun açık ve anlaşılır olarak belirtilip belirtilmediği tespit edilmelidir. Ortağa gönderilecek her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken anaparanın ve varsa işlemiş faizinin açıkça gösterilmesi, diğer anlatımla borcun ne kadarının anapara toplamı, ne kadarının işlemiş temerrüt faizi toplamı olduğunun anlaşılabilmesi gerekli ve yeterlidir. Davacının, kooperatifin ortağı olarak, kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulca kararlaştırılan ve kesinleşen aidat ve temerrüt faizi oranını genel kurula katılsın ya da katılmasın bilmesi gerektiğine, tüm ortakları ilgilendiren bu tür genel kurul kararının tebliği gerekmediğine, aidat borcu toplamı ile bunun faizi toplamı ortak tarafından hesap edilebilir ve belirlenebilir olduğuna göre bu toplamların hangi aylara ilişkin aidat ve işlemiş temerrüt faizi borcu olduğunun ayrıca belirtilmesi zorunlu değildir. Tüm bu aşamalarda bir eksiklik bulunmaması halinde ihtarlarda istenen borcun gerçek borç olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
    Bu durumda mahkemece, ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelere ilişkin tebligatların davacıya Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği hususu üzerinde durularak usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin tespiti halinde yukarıda yer verilen ilkeler doğrultusunda kooperatif kayıt ve belgeleri ile ihtarnameleri üzerinde kooperatifler konusunda da uzmanlığı bulunan hesap bilirkişisi aracılığıyla ihtarnamelerin usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediği, yapılan hesaplamaların yukarıdaki ilkelere uygun olarak yapılıp yapılmadığı, borç tutarlarının doğru tespit edilip edilmediği tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
    kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi