1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/4948 Karar No: 2008/6467 Karar Tarihi: 26.05.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/4948 Esas 2008/6467 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, sahip oldukları taşınmazlarına davalının müdahale ettiğini ve imara aykırı olarak pencere açtığını iddia ederek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve pencerelerin kapatılmasını talep etmişlerdir. Mahkeme, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, dava konusu pencere açma durumunun mülkiyet hakkının kullanılması olduğu ve imara aykırılık iddiasının idari yaptırımları gerektirdiği belirtilerek, davalının bu yönde yapılan talebinin kabul edildiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak, mülkiyet hakkı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde düzenlenmiş ve imara aykırılığın işlemesi halinde 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 32. ve 42. maddeleri uyarınca idari yaptırımlara başvurulması gerektiği belirtilmiştir. Karar, temyiz edilmek üzere bozulmuştur.
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 72 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının duvar çekmek, forseptik çukuru açmak, balkon yapmak ve imara aykırı olarak pencere açmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve pencerelerin kapatılması isteminde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden davacılara ait çekişme konusu 72 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın foseptik çukuru açmak ve balkon taşırmak suretiyle elattığı mahkemece belirlenerek çukurun kapatılmasına ve balkonların yıkılmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, davalının kendi mülkiyet alanındaki 2 nolu parsele yapmış olduğu binanın davacıların taşınmazına bakan bölümüne pencere açtığı ve davacıların da anılan pencerelerin kapatılmasını istediği mahkemece de bu isteğin kabul edildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki, bir kimsenin kendi mülkiyet alanında bulunan yapıda pencere açma olgusunun Türk Medeni Kanununun 683. maddesinde öngörülen mülkiyet hakkının kullanılmasından ibaret olduğunda kuşku yoktur. Mahremiyet iddiasınında dinlenemeyeceği açıktır. Diğer yandan, pencere açma olgusunun imara aykırı olması durumunda ise 3194 Sayılı İmar Yasasının 32 ve 42. maddeleri hükmü uyarınca idari yaptırımı ve idareyi ilgilendireceği tartışmasızdır. Hal böyle olunca, pencere kapatma yönündeki isteğin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.