4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3786 Karar No: 2011/2857 Karar Tarihi: 17.03.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3786 Esas 2011/2857 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/3786 E. , 2011/2857 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı..."a vesayeten vasisi ... tarafından, davalı ... ve Karasu Kaymakamlığıı aleyhine 12/03/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı; vasisi olduğu akıl sağlığı yerinde olmayan ağabeyi...’ın kendisinin ve ailesinin sağlık güvencesinin bulunmadığını, vesayet altına alınanın kronik şizofren olması nedeniyle çevresine çok zarar verdiğini, hakkında bir çok ceza davası açıldığını, cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle ceza tayinine yer olmadığına ve 10 yıl süre ile 6 ay ara ile Devlet hastanesi psikiyatri kliniğinde tıbbi kontrol altında bulundurulmasına karar verildiğini, tedavisi devam ettiğinden kontrol için sık sık hastanelere gidip gelmek zorunda kaldıklarını, bugüne kadar ağabeyinin çevreye verdiği zararları ve tüm tedavi giderlerini kendisinin karşılandığını, yardım yapılması için davalılar ... ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı"na başvurduğunu; ancak, olumlu sonuç alamadığını, kendisine herhangi bir yardım yapılmadığını, Devlet kurumları yardımcı olmadığından zarara uğradığını, yapmış olduğu tedavi giderleri ile çevreye verilen zararların karşılanmasını manevi tazminat istemiştir. Yerel mahkemece, “…davacının kardeşinin hastalığı nedeniyle yapmış olduğu tedavi giderleri ve ilgili diğer masraflardan davalı Hazine ve Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı Başkanlığı’nı temsilen Kaymakamlığın sorumluluğunu gerektirecek illiyet bağı bulunmadığı…” gerekçesi ile istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davalılar, kamu tüzel kişisi olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir. Davacı, dava dilekçesinde, davalı idarelerin hizmet kusuru niteliğindeki eylemlerine dayanarak dava açmıştır. Bir olayda hizmet kusuru bulunup bulunmadığının saptanması idari yargının görev alanında olduğundan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince, idarenin hizmet kusuruna dayanan tazminat isteklerinin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde ileri sürülmesi gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.