Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/3588
Karar No: 2008/6420
Karar Tarihi: 26.5.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/3588 Esas 2008/6420 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, babalarının miras bıraktığı taşınmazı ikinci eşi olan davalıya mal kaçırma ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapunun iptali ve adlarına tescilini, tenkisini istediler. Davalı ise satışın gerçek olduğunu savundu. Mahkeme, yapılan temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Dosya incelendiğinde, taşınmazın çıplak mülkiyetinin davalıya devredildiği ve bu işlemin amacının miras bırakanın mal kaçırma olduğu anlaşıldı. Bu nedenle, mahkemenin davanın reddine karar vermesi yanlış olduğundan, davacıların temyiz itirazı kabul edildi ve karar bozuldu. Davalının temyiz itirazı incelenmedi. Kanun maddeleri: Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2008/3588 E.  ,  2008/6420 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : EDREMİT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 21/11/2007
    NUMARASI : 2005/650-2007/662

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları babaları H.’in, adına kayıtlı olan 3461 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalıya  mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescilini,olmazsa tenkisini  istemişlerdir.
    Davalı, satışın gerçek olduğunu bildirerek,davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, yapılan temlikin mal kaçırmak amacıyla,muvazaalı olmadığı ve mahfuz hisseyi ihlal kastı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                                     -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 3461 parsel sayılı taşınmazın tarafların miras bırakanı H.tarafından 19.10.2001 tarihli akit ile 2.eşi olan davalıya satış yolu ile çıplak mülkiyetinin temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda  yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır.
    Öte yandan miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını,mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı? yoksa mal kaçırma amacın mı? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur.
    Somut olaya gelince; taşınmazın satış aktinde gösterilen bedel ile keşfen belirlenen gerçek değeri arasında aşırı oransızlık bulunduğu, murisin mal satmaya ihtiyacının olmadığı tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Davalı, taşınmazın bedelini, yurt dışındaki bir taşınmazını satarak ödediğini savunmuş ise de, bu husus kanıtlanmamıştır. Kaldı ki, davalının alım gücünün bulunduğu kabul edilse de, bu tek başına yapılan satışın gerçek olduğunun delilini oluşturamaz.
    Yukarıda açıklanan tüm ilkeler ve dosya kapsamı dikkate alındığında murisin terekeden mal kaçırmak amacıyla nizalı taşınmazın çıplak mülkiyetini davalıya devrettiği kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davanın reddedilmiş  olması doğru değildir. Davacıların, temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi