Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4662 Esas 2019/1885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4662
Karar No: 2019/1885

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4662 Esas 2019/1885 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/4662 E.  ,  2019/1885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/02/2017 tarih ve 2015/23 E. - 2017/152 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince verilen 12/07/2017 tarih ve 2017/308-2017/413 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette uzun yıllar genel müdür olarak görev yaptığını, şirketin diğer hissedarı olan davalı ... ile aralarında çıkan ihtilaf nedeni ile şirketteki hisselerini davalıya devrettiği, ayrıca aralarında mevcut olan icra takibi ve mahkeme dosyalarından da feragat etmek sureti ile aralarındaki mevcut ihtilafları sonlandırmak amacı ile 10.09.2008 tarihli protokol ve ibraname ile aynı tarihli hisse devir sözleşmesi yaptıklarını ancak, davalı tarafın daha sonra mevcut ibranameye rağmen aleyhine davalar açtığını ileri sürerek, yapılan sözleşme ile hisse devrinin iptali ile 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, taraflar arasında düzenlenen ve ibraya konu edilen dosyalar ile ilgili gerekli feragat işlemlerinin yapıldığını, söz konusu dosyalar ile ilgili herhangi bir talepte bulunmadıklarını, davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu dosyaların ibraname dışında kalan ve davacının şirkette çalıştığı dönemde bilahare tespit edilen usulsüz işlemlerinden kaynaklı talepleri olduğunu, ibranamenin sınırlı ve ibranamede yazılı olan dosyalar bakımından geçerli olduğunu savunarak, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen 10.09.2008 tarihli protokol ve ibranamenin içeriğinde yer alan dosyalar ile ilgili davalı tarafın kendi yükümlülüklerini yerine getirmek sureti ile ibranamenin bu kapsamda uygulandığı, bilahare ibraname kapsamı dışında kalan ve davacının usulsüz işlemleri ile ilgili resmi mercilere yapılan müracaatların ibraname ile bir ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.