1. Ceza Dairesi Esas No: 2018/819 Karar No: 2020/959 Karar Tarihi: 09.03.2020
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2018/819 Esas 2020/959 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2018/819 E. , 2020/959 K.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ... hakkında Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/03/2012 tarihli ve 2011/218 esas, 2012/54 sayılı ilamı ile verilen 13 yıl 9 ay ve 5 yıl 8 ay 22 gün hapis cezalarına ilişkin Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 12/12/2012 tarihli müddetnameye, hükümlü tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/09/2015 tarihli ve 2011/216 esas, 2012/75 sayılı ek kararına yapılan itirazın hükümlünün şartla tahliyeye ilişkin istifade edeceği sürenin 6 yıl 5 ay 22 gün olduğu, şartla tahliye tarihinin ise 23/01/2023 olması gerektiğinden bahisle kabulü ile mezkur kararın kaldırılmasına, yeni müddetname tanzimi için dosyanın infaz merciine tevdiine dair Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2015 tarihli ve 2015/766 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2007 tarih ve 2012/214 esas, 2012/181 sayılı kararında belirtildiği gibi infaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 12/07/2012 tarihli ve 2012/3731-5741 sayılı, 21/12/2011 tarihli ve 2011/7864-8174 sayılı ilamlarında yer alan "765 sayılı Türk Ceza Kanununun 30/1 maddesi muvakkat cezalar, gün, ay ve sene hesabıyla tatbik olunur. Bir gün 24 saat, bir ay 30 gündür. Sene resmi takvime göre hesap edilir, şeklinde düzenlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 61/6 maddesi ise, hapis cezasının süresi, gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün 24 saat; bir ay 30 gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adli para cezası için bir Türk Lirasının arta kalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez, şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında; müddetlerin hesabında yılın resmi takvim yılı olarak belirlenmesi, Şubat ayının 29 gün olduğu artık yılların da 1 yıl olarak hesap edilmesi gerekmektedir." şeklindeki açıklamalar karşısında hükümlünün infaz edilmesi gereken 18 yıl 17 ay 22 günlük hapis cezasının bulunduğu, yıllar 365 gün aylar ise 30 gün üzerinden hesaplandığında toplam 7102 gün infaz edilmesi halinde bihakkın tahliye olabileceği, 5275 sayılı kanunun 107/2.maddesine göre 1/3 indirim yapıldığında 4734 gün infaz edilmesi halinde şartla tahliyeye hak kazanacağı, hükümlünün tutuklulukta geçirdiği toplam süre 1014 günün 4734 günden mahsup edildiğinde şartla tahliyesi için 3720 gün bakiye cezasının kaldığı, cezaevine giriş tarihi olan 19/11/2012 tarihine 3720 gün eklendiğinde, artık yılların da mahsubu ile koşullu salıverilme tarihinin 26/01/2023 tarihi olduğu gözetilmeksizin eksik infaza neden olacak şekilde yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06/02/2018 gün ve 94660652-105-52-8575-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2015 tarihli ve 2015/766 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.