15. Ceza Dairesi 2014/19577 E. , 2017/8195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-TCK.nun 204/1, 43, 62 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK.nun 155/2, 62, 52, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan şirkette satış elemanı olarak çalıştığı, çalıştığı şirkete ait 1 adet .... marka temizlik cihazını mağdura peşin para ile satıp parasını alarak teslim ettiği, ancak mağdurdan aldığı parayı çalıştığı şirkete teslim etmesi gerekirken teslim etmeyerek kendi ihtiyacında kullandığı, çalıştığı şirkete de mağdura peşin para ile sattığı cihazı senet karşılığı borca sattığını söyleyip mağdur adına önceden sahte olarak düzenlediği her biri 130.-USD bedelli 10/12/2005 tanzim tarihli 20 adet senedi, aynı tarihli kapıdan satış sözleşmesini, 12/12/2005 tarihli satış kefaletini, aynı tarihli prim ödeme makbuzunu, borçlu kimlik bilgileri belgesini ve cihaz satışına ilişkin belgelerin teslim edildiğine ilişkin 10/12/2005 tarihli tutanağı şirket yetkilisine teslim ettiği, vadesi gelen suça konu senet bedellerinin ödenmemesi nedeniyle mağdura ulaşıldığı, mağdurun suça konu belgelerdeki imzasını inkar edip cihazı peşin para ile aldığını beyan etmesi üzerine sanık hakkında şikayetçi olunduğu, suça konu 9 adet senet aslı üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile suça konu senetlerdeki borçlu imzasının mağdurun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia edilen olayda
1-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizinin incelenmesinde:
Sanığın, mağdurdan peşin olarak tahsil ettiği satış bedelini katılan firmaya ödemeksizin uhdesinde bulundurduğu dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, ancak;
Sanık savunmalarında, mağdurdan satış bedelini peşin olarak tahsil ettiğini, katılan şirkete de tahsil ettiği bedelin bir kısmını değişik zamanlarda ödediğini beyan etmekle; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, sanık savunmasının değerlendirilerek TCK 168. maddesinin uygulanma ihtimaline binaen, katılanın veya vekilinin dinlenerek sanığın satış bedeline istinaden ödemede bulunup bulunmadığının sorulması ile kısmi ödemenin varlığının tespiti halinde, kısmi ödemeye katılan firmanın bu ödemeye ilişkin muvafakatının olup olmadığının sorulmasının ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, sanıktan ödemeye ilişkin belge ibraz etmesi istenerek, sanığın istenen belgeyi sunmadığı gerekçe gösterilerek, TCK. 168 maddesi uygulamasının değerlendirmeksizin eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinin incelenmesinde:
Sanığın katılan firmaya vermiş olduğu adli emanetin 2007/952 sırasında kayıtlı olduğu anlaşılan resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden senet asılları ile dosyaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu senet asıllarının mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesizin eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de ,
a) TCK.nun 43. maddesinde "değişik zamanlarda" denilmek suretiyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmadığı, sanığın suça konu senetleri farklı tarihlerde düzenlediği kanıtlanamadığı halde suçun teselsül ettiğinden bahisle cezanın artırılması suretiyle fazla ceza tayin olunması,
b)Hapis cezasının kanuni sonucu olarak sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmesi gerekirken, TCK 53.maddesinin uygulanmaması
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.