21. Hukuk Dairesi 2015/13170 E. , 2015/20797 K.
"İçtihat Metni" Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2013/589-2015/231
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 01/03/1998-20/07/2008 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesi davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinden davacının 1983/2-24/01/2013 tarihleri arasında SSK lı hizmetlerinin bulunduğu, davalı işyerinde geçen hizmetlerine yönelik olarak davalı işyerine ait muhtelif sicil dosyaları üzerinden davacı adına hizmet bildirildiği, bu hizmetlerin ihtilaf konusu dönem içerisinde; 1999 yılı için 224 gün, 2000 yılı için 360 gün, 2001 yılı için 326 gün, 2002 yılı için 212 gün, 2003 yılı için 350 gün, 2004 yılı için 350 gün, 2006 yılı için 355 gün, 2007 yılı için 360 gün, 2008 yılı için 51 gün olmak üzere kesintili ve 360 günden az olarak Kurum"a hizmet bildirildiği, muhtelif sicil no ile davalı işyerlerinin ihtilaf konusu dönem bordrolarının getirtildiği, dosya içerisine alınan işçilik alacağı dosyasında davacının 16/05/1999-21/07/2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmiş olduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, Dairemiz bozma ilamı sonrası duruşmalarda Mahkemece re"sen belirlenen davalı işyeri çalışanı olan bordrolu tanıkların dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tanık beyanlarına göre davacının davalı inşaat işyerlerinde “Bekçi” olarak hizmetinin geçmesine göre Kurum"dan davalı inşaat işyerlerine ait tescil dosyaları getirtilerek işyerlerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı ve kapsamdan çıktığı tarihlerin belirlenmeksizin, ilgili Belediyeden inşaat işyerlerinin yapı ruhsat belgelerinden inşaatın başlangıç ve bitiş tarihlerinin tespit edilmeksizin Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; davacının davalı işyerinde geçtiği iddia olunan hizmetlerinin tespitine ilişkin olarak davalı inşaat işyerlerine ait tescil belgelerini getirtmek suretiyle davalı inşaat işyerlerinin Yasa kapsamında kaldığı tarihleri belirlemek ve yine Belediye"den bu inşaat işyerlerinin yapı ruhsat belgelerinden inşaatın başlangıç ve bitiş tarihlerini tespit etmek ve bu şekilde davalı inşaat işyerlerinin Yasa kapsamında kaldığı veya işyerlerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte kabul edildiği tarihler içerisinde çalıştığının kabulü ile davalı inşaat işyerlerinde “Bekçi” olarak çalışması geçen davacının eylemli olarak çalıştığı tarihleri belirlemek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
2