4. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3642 Karar No: 2011/2835 Karar Tarihi: 17.03.2011
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/3642 Esas 2011/2835 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2010/3642 E. , 2011/2835 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 18/01/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, etkili eylem nedeniyle yaralamadan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayın oluş biçimi, davalılar hakkında haksız kışkırtmaya ilişkin yasal düzenlemelerin uygulanmış olması, yaralanmasının niteliği ve yukarıdaki ilkeler de gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 2.500,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacı yararına 1.250,00 TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin 1 nolu bendinde yer alan “...2.500,00...” biçimindeki sayı dizisinin silinerek yerine “...1.250,00...” sayı dizisinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin 3 ve 4 nolu bentlerinin silinerek yerlerine 3 nolu bent olarak “3-Alınması gereken 67,50 TL nispi karar harcının davalıdan alınıp Hazine"ye gelir yazılmasına, davacıdan alınan 135,00 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacıya geri verilmesine, davacıdan” biçimindeki tümcenin yazılmasına; davalılar yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin 6 nolu bendinde yer alan “...davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” biçimindeki sözcükler silinerek yerine “...davacıdan alınıp davalılara verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.