Esas No: 1997/1498
Karar No: 1998/744
Karar Tarihi: 04.03.1998
Danıştay 4. Daire 1997/1498 Esas 1998/744 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirketin 1989-1990 yıllarında yaptığı toplu konut inşaatı için tevkif yoluyla ödediği vergileri 3787 sayılı Kanun çerçevesinde matrah artırımı yaparak iade talebinde bulunduğu ve talebi düzeltme fişiyle yerine getirildiği belirtiliyor. Ancak daha sonra yapılan incelemelerde yürürlüğe giren Kanunun 7/9 maddesi gereğince tevkif yoluyla ödenen vergilerin iadesinin mümkün olmadığı belirtilerek vergi kaçırmadaki kusur sebebiyle ceza kesildiği ifade ediliyor. Mahkeme ise işlem süresince yürürlükte olan Kanunun yalnızca matrah artırımı sonrası yapılan işlemler için geçerli olduğu, önceden yapılan başvuruların da kapsamda olduğunu belirterek cezanın kusur cezasına çevrilmesine hükmediyor.
Kanun Maddeleri:
- 3787 sayılı Kanun'un 7. maddesi: Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilatının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkındaki Kanun
- 3787 sayılı Kanun'un 7/9 maddesi: Mükelleflerin daha önce tevkif yoluyla ödedikleri vergilerin matrah artırımı sonrası mahsup ve iadesinin mümkün olmadığına dair hüküm
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1998
Karar No : 744
Esas Yılı : 1997
Esas No : 1498
Karar Tarihi : 04/03/998
3787 SAYILI KANUNUN YÜRÜRLÜĞÜNDEN ÖNCE İADE EDİLEN "TEVKİF YOLUYLA ÖDENEN VERGİNİN, DAVACININ MATRAH ARTIRIMINDA BULUNMASI NEDENİYLE BU KANUN KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEREK İADENİN KABUL EDİLMEMESİ ÜZERİNE İADE EDİLEN VERGİLER İÇİN KAÇAKÇILIK CEZASI KESİLEMEYECEĞİ HK.
1989 yılında başlanıp 1990 yılında tamamlanan …1.Etap Toplu Konut İnşaatı için yapılan hakediş ödemelerinden tevkif yoluyla ödenen gelir (stopaj) vergisinin, ... tarihli dilekçeyle mahsubunu talep eden davacı şirketin bu istemi düzeltme fişiyle yerine getirilmiş ve bu talebi incelemeye alınmıştır. Bu arada 3787 sayılı Kanundan yararlanarak matrah artırımında bulunan davacı şirket tahakkuk eden vergileri ödemiştir. 7.12.1995 tarihinde düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak 3.4.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3787 sayılı Kanun'un 7/9 uncu maddesi uyarınca tevkif yoluyla ödemiş olduğu vergilerin iadesi ve diğer vergi borçlarına mahsubu mümkün olmadığı belirtilerek mahsup edilen tutar üzerinden adına kaçakçılık cezası kesilmiştir. ...Vergi Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararıyla; davacının matrah artırımında bulunduğu yıllar vergileri mahsup konusu edilen yıllar olduğundan mahsubu mümkün olmayan yıllar için ceza kesilmesinde kanuna aykırılık görülmediği, ancak olayda vergi kaçırma kastı bulunmadığından kusur cezası kesilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir. Davacı, mahsup talebi 3787 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce yapıldığını, davalı İdare ise kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemektedirler.
3.4.1992 tarihinde yürürlüğe giren 3787 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsilatının Hızlandırılması ve Matrah Artırımı Hakkındaki Kanunun 7 nci maddesinin 9 uncu fıkrasında, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin bu madde hükmünden yararlanarak beyan ettikleri matrahları artırmaları halinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin mahsup ve iade edilemeyeceği belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 121 inci maddesinde, yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edileceği öngörülmüş, aynı yönde bir yasal düzenlemeye Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 44 üncü maddesinde de yer verilmiştir.
Olayda, 1989 yılında başlanıp 1990 yılında tamamlanan … 1.Etap Toplu Konut İnşaatı için davacı şirkete yapılan hakediş ödemelerinden, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/3 üncü maddesi uyarınca tevkif yoluyla vergi kesintisi yapılmış, tevkif suretiyle ödenen vergi tutarının 1990 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergiden fazla çıkması üzerine de davacı şirket ... tarihli dilekçeyle vergi dairesine başvurarak ihtilaflı dönemlere ait muhtelif vergilerine mahsubu talebinde bulunmuştur. İdarece davacının başvurusu üzerine düzeltme fişiyle mahsup işlemi yapılmış ve bu talebi incelemeye alınmıştır. Bu başvuru tarihinden çok sonra 3787 sayılı Kanun 3.4.1992 tarihinde yürürlüğe girince, davacı bu kez anılan Kanunun 7 nci maddesi hükmünden yararlanıp, Kanunda sayılan yıllar için matrah artırımında bulunmuş ve tahakkuk eden vergilerini de ödemiştir. Davacının mahsup talebi üzerine başlanan inceleme, bu işlemlerden çok sonra 1995 yılında tamamlanmış ve inceleme raporunda davacının 3787 sayılı Kanunun 7/9 uncu maddesi uyarınca, tekvif yoluyla ödenmiş vergilerinin mahsup ve iadesinin mümkün olmadığının ifadesi üzerine de, mahsup yoluyla ödenen tutar üzerinden kaçakçılık cezası kesilmiştir.
Her ne kadar 3787 sayılı Kanun'un 7 inci maddesinin 9 uncu fıkrasında, bu Kanuna göre matrah artırımında bulunan mükelleflerin daha önce tevkif yoluyla ödedikleri vergilerin mahsup ve iade edilmeyeceği öngörülmüşse de, bu hükmün ancak Kanunun yürürlük tarihinden sonra yapılacak mahsup talepleri için uygulanması mümkün olup, Kanunun yürürlüğünden çok önce yapılan ve idarenin işlemlerini geciktirmesi nedeniyle yerine getirilemeyen başvuruları da kapsadığını kabul etmek objektif hukuk kurallarına aykırıdır. Bu nedenle 3787 sayılı Kanun'un yürürlüğünden önce ... tarihinde mahsup yoluyla iade talebinde bulunan davacı isteminin anılan Kanun kapsamında değerlendirilerek kabul edilmemesinde ve bu suretle ödendiği açık olan vergiler için kaçakçılık cezası kesilmesinde isabet olmadığından, kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı kusur cezasına çevirmek suretiyle kısmen reddeden mahkeme kararı yerinde görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı temyiz isteminin kabulü ile ...Vergi Mahkemesinin … sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.