Esas No: 2022/3203
Karar No: 2022/4189
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/3203 Esas 2022/4189 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı bankanın ibraz tarihi yazılmamış bir çek için davacının uğradığı zararın tahsili istemiyle açılan davada, İlk Derece Mahkemesi davanın reddine karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesi de istinaf istemini esastan reddetmiştir. Davacı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı ile reddedilmiştir. Karşı oyda ise maddi tazminat talebi olan kısmi dava olmasına rağmen talep edebileceği miktarın incelenmeden davanın reddedildiği belirtilerek, kısmi davanın kesinlik sınırının belirlenebilmesi için talep edilebilecek tüm alacak miktarının hesaplanması gerektiği kaydedilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun;
- 362/1-a maddesi: temyiz incelemesi yapılabilmesi için davaya konu edilen miktarın belirli bir sınırın üzerinde olması gerektiğini belirtmektedir.
- 362/2 maddesi: kısmi dava açılıp kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirlenmesi gerektiğini düzenlemektedir.
- 370/1 maddesi: temyiz başvurusunun reddedilmesi halinde kararın kesinleşeceğini belirtmektedir.
- 372. maddesi:
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30.06.2021 tarih ve 2020/546 E. - 2021/441 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 08.12.2021 tarih ve 2021/2710 E. - 2021/2123 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen temyiz dilekçesinin reddine dair 10.02.2022 tarihli ek kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dava, davacı elinde bulunan 115.000,00 TL bedelli çeke davalı bankaca ibraz tarihinin yazılmaması sebebiyle davacının kambiyo senedine dayalı takip yapamamasından kaynaklanan fazlaya dair haklar saklı kaymak kaydı ile uğranılan 10.000,00 TL zararın tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince verilen 10.02.2022 tarihli ek kararı ile dava değerinin temyiz kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacı vekili ek kararı temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, ek kararın dayandığı gerektirici sebeplere temyiz olunan miktarın 6100 sayılı HMK 362/1 – a maddesinde öngörülen kesinlik sınırları içerisinde bulunmasına göre ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile ek kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacının ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile HMK 370/1 maddesi gereğince ek kararın ONANMASINA, HMK 372 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 30/05/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, davalı bankanın kusuruna dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, hamili olduğu 115.000,00 TL bedelli çeke, bankaca ibraz tarihinin yazılmaması nedeniyle çeke dayalı takip yapamadığını bildirerek fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydı ile 10.000,00 TL zararının davalı bankadan tazminini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş,
Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince red edilmiş,
Davacının temyiz kanun yolu başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli ek kararı ile "kararın kesin olduğu" gerekçesiyle reddi üzerine ek karar aleyhine temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Çoğunluk görüşü doğrultusunda Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı yazılı gerekçe ile onanmıştır.
Sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılamıyoruz.
Maddi tazminat davası, HMK 109/1 maddesinde ifade edildiği şekilde kısmi dava olarak açılmış olup, temyiz edilemeyen kararlar başlıklı HMK 362/2 maddesinde kısmi davada kesinlik sınırının alacağın tamamına göre belirleneceği düzenlenmiştir.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarı üzerinden bir inceleme ve tespit yapılmaksızın davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Kaldı ki davacının, davalı bankanın kusuru nedeniyle tahsil edemediğini iddia ettiği çek bedeli de 115.000,00 TL'dir.
Kısmi davada gösterilen dava değerinin temyiz incelemesinde kesinlik sınırı yönünden esas alınamayacağı HMK 362/2 maddesi hükmü gereği olup, talep edilebilecek tüm alacak miktarının henüz hesaplanmamış ve belirlenmemiş bulunmasına göre maddi tazminat davası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi kabildir.
Açıklanan nedenle, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılması asıl kararın esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın onanmasına dair sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.