3. Hukuk Dairesi 2016/1156 E. , 2017/12004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kullanmış olduğu tarımsal sulama aboneliğine ilişkin sayacın çalınmış olması sebebi ile davalı Kurumun 18.846,50 TL endeks esaslı olmayan fatura tahakkuk ettirdiğini, ancak sayaç takılı olmayan dönemde sadece 2 kez sulama yaptığını, mevsimin durumunun dikkate alınmadığını ve mevzuata aykırı fatura tahakkuk ettirildiğini beyanla tahakkuk ettirilen borçtan sorumlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı; yapılan tahakkukun mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile;davacıya 2012/12 dönemi için tahakkuk ettirilen kaçak tahakkuk bedelinin 18.846,50 TL borçtan, davacının 3.304,11 TL borcu olduğunun ve geriye kalan 15.542,39 TL bakımından borcu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, tarımsal sulama abonesi davacı hakkında sayacın çalınması nedeniyle davalı kurumca yapılan endeks esaslı olmayan tahakkuka ilişkin menfi tespit davası niteliğindedir.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19.maddesine göre; sayacın müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde, varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak; yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak hesap yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olayda, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçmişe ve yeni takılan sayaca ilişkin sağlıklı tüketim kaydı tespit edilemediğinden zirai verilere ve ÇKS kayıtlarına sulama yapılan alana, ekili ürünün cinsine göre hesaplama yapılmıştır.Bilirkişiler dava konusu çalıntı sayaca ilişkin 1418 Nolu aboneliğe yönelik tüketim ekstreleri , cari borç dökümünü inceleyip bu doğrultuda değerlendirme yapmaları gerekirken , davacının 6081 Nolu aboneliğine ilişkin tüketim ekstreleri , cari borç dökümünü inceleyip geçmişe ve yeni takılan sayaca ilişkin sağlıklı tüketim kaydı tespit edilemediği gerekçesiyle zirai verilere dayalı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19.madde hükümlerine aykırı bir hesaplama yapmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.