12. Ceza Dairesi 2014/12889 E. , 2015/3280 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Davacı ... için; nakdi kefalet faiz kaybı
olarak 541 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın
davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı ... için; maddi kazanç kaybı olarak 3.272 TL, nakdi kefalet faiz kaybı olarak 541 TL olmak
üzere toplam 3.813 TL maddi, 10.000 TL manevi
tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
A-Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Davacının tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan hesaplanacak 4.064 TL"nin maddi kazanç kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hesaplamada hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan hesaplanan 3.272 TL"nin maddi kazanç kaybı olarak eksik tayini,
2- Manevi tazminat açısından da yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesine rağmen dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
3-Nakdi kefalet faiz kaybı olan 541 TL"nin maddi zarara eklenmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu miktara ayrıca dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle, tahakkuk eden faize bir kez daha faiz işletilmesi,
4- Davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine ve bu ücretin de davacı vekili lehine tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün davacı ...hakkındaki 2. nolu kısmının hükümden çıkarılarak yerine ""Davacı ..."ın maddi zararının 4.605 TL maddi tazminat olarak belirlenmesine, bu miktarın 4.064 TL"lik kısmının tutuklama tarihi olan 04.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine, geri kalan 541 TL için faiz verilmesine yer olmadığına, 10.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 04.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı hazineden tahsili ile davacıya ödenmesine"" ibaresinin yazılması, ayrıca hükme ""Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 2.640 TL maktu vekalet ücretinin davalı maliye hazinesinden alınarak davacı ..."a verilmesine" şeklinde ilave bir bend eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
1- Davacı ..."ın tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapılmadan hesaplanacak miktarın maddi kazanç kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının emekli olması nedeniyle gelir kaybının bulunmadığı gerekçesi ile bu talebinin reddine karar verilmesi,
2- Manevi tazminat açısından da yasal faizin tutuklama tarihinden itibaren talep edilmesine rağmen davacı lehine tayin olunan manevi tazminat miktarı için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
3- Nakdi kefaletin faiz kaybı olan 541 TL"nin maddi zarara eklenmesi ile yetinilmesi gerekirken, bu miktara ayrıca dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle, tahakkuk eden faize bir kez daha faiz işletilmesi,
4- Davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmediği gibi hükmedilen maktu vekalet ücretinin davacı vekili lehine tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.