Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 4157 ve 3253 parsel sayılı taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptaline ve terkinine karar verilmesini istemiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, 4157 parsel sayılı taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 3253 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın HUMK nun 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4157 parsel sayılı taşınmazın 28.11.1997 tarih ve 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre tamamı, aynı yasanın 4. maddesinde tanımı yapılan kıyıda kaldığı belirlenmek suretiyle bu taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında ayrıca dava konusu 3253 parsel sayılı taşınmaz yönünden de, HUMK nun 409/5 maddesi hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak; dava kısmen kabul edildiğine göre, davalıların davaya karşı çıktığı gözetilmek suretiyle yargılama giderlerinden kabul oranına göre davalının sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmadığı gibi, kabul kapsamına alınan taşınmazın dava değeri gözetilerek vekil ile temsil olunan davacı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmemesi, ayrıca davalının harçtan sorumlu tutulmaması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,14.5.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.