11. Hukuk Dairesi 2017/5001 E. , 2019/1882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2014/1348 2016/1057 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/458-2017/551 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 07/01/2014 tarihinde 2012 yılına ait olağan genel kurul toplantısını yaptığını, gündemin ikinci maddesi ile yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetçi raporunun okunduğunu, ibra edilmemiş yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporu ve denetçi raporunun kanuna, ana sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, genel kurulun üçüncü maddesi ile 2012 yılı bilanço, kâr-zarar hesaplarının tetkik edilerek yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edildiğini, yönetim kurulu üyeleri ve denetçinin ibra oylamasında yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandıklarını, bu nedenle gündemin 3.maddesi ile alınan kararın da iptali gerektiğini, gündemin 4.maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin ve denetçinin seçilmesi ve ücretlerinin tespiti hakkında karar alındığını, ilgili gündem maddesinin eşit işlem ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mevcut yönetim kurulu üyelerinin basiretsiz davranışları nedeniyle davalı şirketin yaklaşık 4 ay boyunca organsız kaldığını, bu menfi durumu yaratan kişilerin yeniden yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, gündemin 5.maddesi ile 2012 yılına ait karın dağıtımına karar verildiğini, şirketin uzun süredir hiçbir faaliyeti ve finansal yatırımının bulunmadığını, davalı şirkette çok yüksek tutarda nakit birikimi sağlandığını, şirketin hiçbir projesi olmaması nedeniyle finans kaynaklarının atıl kaldığını, 2012 yılına ve geçmiş yıllara ait kârın tamamının şirket hisseleri oranında pay sahiplerine dağıtması gerektiğini, gündeminin 6.maddesi ile yönetim kurulu üyelerine TTK"nın 395 ve 396. maddede yer alan yetkilerin verildiğini, ibra edilmemiş yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396"da belirtilen yetkilerin verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, söz konusu gündem maddesinde istenen yetkilerin hiçbir haklı gerekçeye dayanmadığı, gündemin 7.maddesi ile yönetim kurulu tarafından hazırlanan iç yönergenin görüşülüp karara bağlandığını, TTK gereğince gündem maddeleri konusunda şirket ortaklarının bilgilendirilmediğini, tebligat yapılmadığını, gündemin 8.maddesi şirket ana sözleşmesi başlıklarının tadili müzakeresi olduğunu, şirketin 6102 sayılı TTK hükümleri ile uyumlu hale getirilmesinin davacının da temennisi olduğunu, ancak ilgili madde hükmünde sadece tadilat yapılacak hususların başlıklarının belirtildiğini, düzenlemelerin neye ilişkin olduğu hususu müvekkiline bildirilmediğini, bu konuda müvekkiline tebligat yapılmadığını, bu durum hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek 07/01/2014 tarihinde yapılan 2012 yılına ait olağan genel kurulu toplantısında alınan kararlardan 1. ve 9.maddeler hariç olmak üzere diğer kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın kötü niyetle açıldığını, ... ... 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/111 ve ... ... 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/480 Esas sayılı dava dosyalarında 2007 ve 2011 yıllarında yapılan genel kurul toplantılarında alınan genel kurul kararlarının iptaline yönelik aynı gerekçelerle dava açıldığını, genel kurul toplantısının bakanlık temsilcisi huzurunda, kanuna ve usule uygun yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 07/01/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 2 numaralı bendinde iptali gereken bir kararın olmadığı, 3 nolu maddesi ile alınan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın oylamasına yönetim kurulu üyelerinin katılmasının sonuca etkili ve TTK 436/2’ye aykırı olduğu, 4 nolu maddesinin iptali gerektirecek sebebi barındırmadığı, gündemin 5 nolu maddesi ile kâr dağıtımına ilişkin alınan kararın, biriken fonların kâr payı olarak dağıtılmasına karar verilmesi halinde, şirketin iç finansman kaynaklarının zaman içinde azalmasına ve şirketin mali durumunun zayıf düşmesine sebep olacağı, 6 ve 7. maddelerin de usul ve yasaya uygun olduğu, 8. maddedeki hususun çağrıdaki usuli eksiklikten kaynaklandığı ve sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3 nolu maddenin iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.