Esas No: 2018/4897
Karar No: 2019/4072
Karar Tarihi: 23.05.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4897 Esas 2019/4072 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
A)Davacı İstemi;
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 09/01/2014 tarihinde davalı ... şirketinde meydana gelen patlama sonucu etrafa saçılan erimiş çelik nedeni ile müvekkilinin ağır yaralanarak malul kaldığını, kazanın meydana geldiği gün işinden ve görev tanımından ilgisiz olarak davalı şirket tarafından patlamanın meydana geldiği bölümde çalışmaya zorlandığını, işverenliğin kusurunun olduğunu, kaza anında işverence yaptırılan işe ilişkin hiçbir sertifikasının ya da ustalığının bulunmadığını, teknolojik ömrünü tamamlamış kazanlar olmasına rağmen işveren tarafından ticari gaye ile kullanılmaya devam edildiğini ve bu tür patlamalar gibi başka patlamalar ve yanıklar da yaşandığını ve davalı tarafından hiçbir önlem alınmadığını, iş bu davadaki üç davalı şirketin sahiplerinin aynı kişiler olduğunu, adreslerinin dahi aynı olduğunu, müvekkilinin hangi davalı şirket tarafından sigortalandığını bilmemesi ve işverenliklerin birbirinin devamı olma ihtimali sebebi ile üç davalının da söz konusu kaza sebebi ile müştereken sorumlu olduklarını, kaza sonucu müvekkilinin vücudunun feci şekilde yandığını, ağır derecede yanıklar oluştuğunu, ciddi oranda hareket kısıtlılığı ve his kaybı oluştuğunu, müvekkiline atfedilecek bir kusurun olmadığını beyanla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 101.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabı;
Davalı ... Met. San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kazanın davacının kendi hatası, ihmali ve tam kusuru ile meydana geldiğini, işveren tarafından iş sağlığı ve güvenliğine dair tedbirlerin alındığını belirterek belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özet olarak; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının müvekkili şiket işçisi olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“..1-Davalı ... Şirketi yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalı ... Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.) yönünden davanın REDDİNE,
3-Davalı ... (... Çelik A.Ş.) yönünden DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
A-Maddi tazminat talebine ilişkin olarak talebin reddine,
B-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olayın meydana gelmiş olduğu 09/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,...”
GEREKÇE
“..... hizmet döküm cetveli, işyeri tescil bilgisi ekran görüntüleme kayıtları, ... tahkikat dosyası sureti, davacıya ait özlük dosyasının sureti dosyaya sunulmuş, tahkikat dosyası içinde bulunan 12/03/2015 tarih, 006945 numaralı ... SSGM raporunda özetle; davacının SİD oranı derecesinin %0 olduğu belirtilmiş, 5. celsede maluliyete dair duruma ilişkin davacı vekilince herhangi bir beyanda bulunulmamış, mahkememize sunulan 18/06/2015 tarihli dilekçenin 3. Maddesinde maluliyete itiraz olmadığı açıkça beyan edilmiş olmakla maddi tazminat talebine ilişkin talebin reddi gerektiği değerlendirilmiş, manevi tazminat talebine ilişkin olarak yargılamaya devam olunmuş, SİD oranı %0 olsa bile salt yaşanan olay nedeniyle manevi zararın meydana gelebileceği kabulü doğrultusunda kusur oranının da taktirde dikkate alınması gerektiği kanaatiyle kusur oranının belirlenmesi yoluna gidilmiş, 24/05/2016 havale tarihli raporda özetle; .... Çelik"in %90, davacının %10 oranında kusurlu olduğu, ... Haddecilik ve ... Çelik şirketlerinin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş, itiraz doğrultusunda aldırılan 02/03/2017 tanzim tarihli raporda özetle; .... Çelik"in %90, davacının %10 oranında kusurlu olduğu, .... Haddecilik ve ... Çelik şirketlerinin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
... Çelik (.... Metalurji A.Ş.) ile davacı arasındaki ilişkiye dair iddia incelenmekle hizmet dökümn cetvelinde davacının iş kazasının meydana geldiği sırada 1059204 işyeri numaralı ... Çelik Metalurji şirketinde çalıştığı, Mahkememizde aynı işyerinde çalışan başka bir işçinin açmış olduğu davada fiilen çalışılan yerde meydana gelen şirket değişikliklerine ilişkin olarak 2013/27 esas sayılı dosya kapsamında "davalılar arasındaki ilişki irdelenmekle; mahkememize göre emsal dosyalarda tespit edilen isim değişikliği ve ücret bordrolarının incelenmesinde aynı işçilerin diğer işverenle çalışmaya devam ettiği ve ... çeli metalurjinin isim değiştirerek ... metalurji ye dönüştüğü, ... metalurji şirketine ait işçilerin toplu halde önceki adı ... olan sunar çelik şirketinde çalışmaya devam ettikleri, şirketler arasında işyeri devri, isim değiştirme ilişkisinin bulunduğu, 4857 sayılı iş kanununun 6. Maddesi gereği işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu," tespit edilmekle davacının geçirmiş olduğu iş kazasının en son işyerini devralan ... Çelik şirketinde çalışırken meydana gelmiş olması, bu yönüyle önceden işyerinde faaliyette bulunan ... Metalurji A.Ş."nin olayla ilgili sorumluluğunun bulunmadığı, bu yönüyle davanın ... Metalurji yönünden husumetten reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
... Çelik ve .... Haddecilik yönünden yapılan incelemede dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil Gazetesi suretlerinde .... Metalurji şirketinin davanın açılış aşamasında bildirilen ... Çelik Metalurji şirketi olduğunu, .... Haddecilik şirketinin Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin bildirildiği, davacı vekilince dosyaya sunulan 16/06/2016 havale tarihli dilekçe ile davacı vekilinin ... Ltd Şti yönünden davanın atiye bırakıldığının bildirildiği görülmekle; dosya incelenmiş olup olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan .... Metalurji şirketi yönünden davanın reddine, ... Haddecilik şirketi yönünden davanın takipsiz bırakılmış olması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına, olayın meydana gelmesinde kusur durumu, SİD oranı, paranın alım gücü, manevi tazminatın maksadının yaşanan manevi acıyı dindirmek olup sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verilmemesinin kanuni gereksinim olması hususları nazara alınarak taktiren 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, vekalet ücreti yönünden her iki şirket yönünden red gerekçelerinin ayrı olması nedeniyle ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerektiği kanaatiyle açık yargılamaya son verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur...”
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
“..1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nin 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,.. ”
GEREKÇE
“ ..Dava, davacının geçirdiği iş kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı ... şirketinde çalışan davacının 09/01/2014 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaralandığı, 22.04.2014 tarihli ... kısa vadeli sigortalılar servisinin kararı ile kazanın iş kazası olduğunun tespit edildiği, yine ... ... Sağlık ... ... Merkezinin 12.03.2015 tarihli raporuna göre davacının maluliyetinin bulunmadığı, dosyada alınan ve birbirini teyit eden iki kusur raporu ile kazanın meydana gelmesinde davacı işçinin %10, davalı işveren ... Çelik şirketinin %90 oranında kusurlu oldukları, diğer davalıların kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın ... Çelik(... Metalurji) şirketi yönünden reddi ile davalı şirket lehine vekalet ücreti verilmesi yerindedir. Ayrıca yargılama sırasında davacı vekilinin 10.06.2015 ve 06.11.2015 tarihli beyan dilekçeleri ile ... ca tespit edilen maluliyete itiraz etmediklerini bildirdiğinden Mahkemece ... ca tespit edilen maluliyetin bulunmadığı yönündeki rapora itibar edilerek karar verilmesi de yerindedir.
Manevi tazminat tutarının belirlenmesi sırasında hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların ... ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Bu ilkeler gözetildiğinde ilk derece mahkemesi tarafından belirlenen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olduğu görülmektedir.
Davacının bu yönleri hedefleyen istinaf talepleri isabetsiz Mahkeme hükmü yasaya ve vakıaya uygundur.
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre davacı tarafından yapılan istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir...”
E) Davacı Temyiz Nedenleri;
• Davacının gece vardiyasında meydana gelen patlama sonucu vücudunda kalıcı yanık yaraları oluştuğu, işverenin olayda % 90 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği,
• Takdir edilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğu,
• Kazada işverenin ağır kusurunun olduğunun bilirkişi raporlarıyla da saptandığı,
• Davanın ... Metalurji Şirketi yönünden reddinin hukuka ve usule uyarlı olmadığı,
• Davalı şirketlerin borçlulardan mal kaçırmak maksadıyla sürekli isim ve yer değişikliği yaptığı, farklı ticari unvanlarla, farklı ortaklar ve yöneticilerle aynı işi aynı yerde yaptığı, dava sürecinde dahi iki davalı şirketin isim değişikliğine gitmiş olmasının (.. ..., ... .... olarak ... Metalurji, ... Metalurji olarak) da durumun açık göstergesi olduğu, davalılar bünyesinde çalışan işçilerin dahi hangi şirkette çalıştıklarını bilmedikleri,
• Kabul etmemek kaydı ile davalı ... Metalurji’nin yargılama sürecinde davalı olarak bulunmasında müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur olmaması sebebiyle karşı vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dosyadaki temyiz kapsam ve sebeplerine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, iş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davalı ... Şirketi yönünden davanın açılmamış sayılmasına ve Davalı ... Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.) yönünden davanın reddi ile 5000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Met. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verildiği; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ...ana Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesince verilen karar ile istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, 09/01/2014 tarihli zararlandırıcı olaydan dolayı hakkında davanın reddine karar verilen davalı ... Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.)"nin davacıya karşı sorumluğunun doğup doğmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargılamaya konu ihtilafın sağlıklı biçimde çözülmesi için asıl işveren-alt işveren kavramlarıyla, somut uyuşmazlık için önem arz ettiğinden işveren niteliği konularının açıklanmasında fayda vardır.
4857 sayılı Kanun"un 2.maddesine göre; bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye “işçi”, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara “işveren”, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye ise “iş ilişkisi” denir.
İş Kanunu"nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye “asıl işveren-alt işveren ilişkisi” denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
4857 sayılı Kanun"un 2/7.maddesi ile işçilerin İş Kanunu"ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları güvence altına alınmak istenmiştir. Aksi halde, 4857 sayılı Kanun"dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kurtulmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün hale gelecektir.
Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu müteselsil niteliktedir. Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu"nun 2. maddesinin 6. fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirler.
Öte yandan asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı maddi ve manevi tazminat sorumluluğunun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması; bu sözleşmenin tarafı olmayan işçi veya mirasçıları bağlamaz.
Birlikte istihdam, grup şirketlerinde ortaya çıkan bir çalışma biçimidir ve bu çalışma biçiminde işçilerin bir kısmı aynı anda birden fazla işverene ve birlikte hizmet vermektedirler. Daha çok yönetim organizasyonu kapsamında birbiriyle bağlantılı olan bu şirketler aynı binalarda hizmet verebilmekte ve bir kısım işçiler iş görme edimini işverenlerin tamamına karşı yerine getirmektedir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı iş yerinde verilen muhasebe, ..., ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmiş olması buna örnek olarak gösterilebilir. Bu gibi bir ilişkide, işçi ve işverenler arasında tek bir iş ilişkisi vardır.
İş sözleşmesine katılmada ise, başlangıçta tek bir işverenle kurulan iş ilişkisine zamanla diğer bir iş veren katılmakta ve işçi iş görme edimini bu katılan şirkete karşı da yerine getirmektedir. İşçinin ilk işvereni ile bağlantısı kopmamakta, iş sözleşmesinin devri değil, işveren tarafında bir çoğalma söz konusu olmaktadır. Bu durumda da tek bir iş ilişkisi vardır. (M.Alp.İş Sözleşmesinin Devrinde Bazı Sorunlar.DEÜ.Hukuk Fakultesi Dergisi.Cilt 9.Özel Sayı, 2007.s:197).
Holding ve şirket gruplarının bünyesinde her biri bağımsız tüzel kişiliğe ve hukuki varlığa sahip şirketler yer almaktadır. Dolayısıyla holdinge bağlı şirketlerde çalışan işçilerin işvereni hukuken holding veya şirket topluluğu değil iş akdinin tarafı olan şirkettir. Buna göre, aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerin iş kazaları veya meslek hastalıklarından kaynaklanan hukuki sorumlulukları, bünyesinde bulundukları holding ya da gruptan bağımsızdır. Yani holding ya da guruptaki diğer şirketler, kazalı işçinin işvereni olan şirketin iş kazaları veya meslek hastalıklarından kaynaklanan hukuki sorumluluklarından ötürü kural olarak sorumlu tutulamazlar. Ancak şirketler arasında organik bağın bulunduğu durumlarda birlikte istihdamın mevcudiyeti veya işçinin işveren şirketten alacağının tahsilini olanaksız hale getiren muvazaalı işlemlerin varlığı durumunda işveren şirketle birlikte diğer şirketler de sorumlu tutulabilir. (Süzek, Sarper. İş Hukuku. Yenilenmiş 12. Bası. .... s:158)
Neticeten yukarıda değinildiği üzere çalışma hayatında işçinin asıl işverenin dışında başka işverenlere de hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında olmakla beraber esasında birbiri ile bağlantısı olan işverenlerin işlerini ifa ettiği de bir hakikattir. Bu gibi durumlarda, Dairemizin önceki içtihatlarında da belirtildiği gibi şirketler arasında organik bağdan söz etmek gerekir.
Somut olayda; davalı şirketler ... Metalurji San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... Çelik Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.)"nin aşamalardaki yönetim kurulu üyeleri, ortakları, adresleri ve faaliyet alanlarının aynı olduğu dikkate alındığında şirketler arasında organik bağ bulunduğu açık olup, bu kapsamda davalı şirketlerinin hüküm altına alınan tazminattan birlikte sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiği gözden kaçırılarak, davalı ... Metalurji Sanayi Ticaret A.Ş. (... Metalurji A.Ş.) açısından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
G) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
23/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.