(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2021/2984 E. , 2021/6714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda hüküm kurulan sanığın bildirdiği son adrese gerekçeli karar tebliği çıkarılması, bu adreste tebligatın mümkün olmaması halinde mernis adresine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca tebliğin yapılması gerekirken, sanığın son ikamet adresine tebligat yapılmadan evvel sanığın MERNİS adresine 12.02.2014 tarihinde gerekçeli kararın tebliği 7201 sayılı yasa 21/2.maddesi uyarınca tebliğ edilmiş akabinde 13.03.2014 tarihinde bilinen son adresine tebligat yoluna gidilmiş olması karşısında; sanığın mahkemeye bildirdiği adrese tebligat çıkarılmadan evvel doğrudan mernis adresine 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 21.maddesi uyarınca tebliği yapılmasının 7201 sayılı Tebligat kanunun 10.20 ve 21.maddeler uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanığın hükmü öğrenme üzerine temyiz ettiğinin bu kapsamda temyizin süresinde olduğunun kabulü ile sanığın 22.03.2016 tarihli dilekçesi ile temyiz ve eski hale iade talebinde bulunmuş olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nın 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebinin değerlendirmesinin Yargıtay’a ait olduğu, ... 1.Asliye Ceza mahkemesi 25.03.2016 2012/311E, 2014/103K. sayılı temyiz talebinin kabulüne ilişkin kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanık hakkında her ne kadar dolandırıcılık suçunun yanında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış ise de, sanığa isnat edilen eylemin özel belgede sahtecilik suçu değil özel hüküm niteliğinde olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık ve 5809 sayılı yasaya muhalefet " suçlarının kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 22.10.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, sanığın bu suçlardan cezaevinde bulunması halinde infazının durdurulmasına başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde tahliyesinin temini için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 08.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.