Hukuk Genel Kurulu 2017/2016 E. , 2021/793 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar, davacı idare vekili ile bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Diyarbakır ili Sur ilçesi, Beybulak köyü 102 (ifrazen 171) parsel nolu taşınmazın tamamının Pamukçay Barajı göl alanına isabet etmesi nedeniyle kamulaştırma kararı alındığını, taşınmaz malikleri ile yapılan pazarlık görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek kamulaştırma bedelinin gerçeğe ve hakkaniyete uygun olarak tespiti için resmî kurumlardan alınacak bilgi ve belgelerden sonra keşif yapılmasını, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesini ve taşınmazın her türlü kayıttan ari olarak idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Bir kısım davalılar ... ve arkadaşları cevap dilekçesinde; çevrede fiyatın yüksek olduğunu, değerin düşük gösterildiğini, bu değeri kabul etmediklerini, bu nedenlerle göstermiş oldukları değerin düşük olması nedeniyle mahallinde yeniden keşfin yapılmasını, taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararı:
6. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.06.2013 tarihli ve 2012/243 E. 2013/456 K. sayılı kararı ile; bilirkişi kurulunun 15.04.2013 tarihli raporunda Diyarbakır ili Sur ilçesi Beybulak köyü 171 parsel nolu sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle taşınmazın bitişiğinde bulunan Mehmediyan Çayı ile cazibe ile sulandığı tespit edildiğinden sulanabilir tarım arazisi olarak kullanıldığı ve taşınmazın değerinin ayrıntılı olarak hesaplandığı, dava konusu taşınmazın Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce yapılmakta olan Pamukçay Barajı göl alanına isabet etmesi nedeniyle kamulaştırıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Diyarbakır ili Sur ilçesi Beybulak köyü 102 (ifrazen 171) parselin fen bilirkişisinin 11.03.2013 tarihli krokili raporunda gösterdiği şekilde 166.773,46 m² alanının kamulaştırma bedelinin 2.237.697TL olarak tespitine, taşınmazın fen bilirkişisinin 11.03.2013 tarihli krokili raporunda gösterdiği şekilde 166.773,46 m² alanın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj göl alanı olarak tesciline, kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen 2.237.697TL Diyarbakır Vakıflar Bankasına yatırılmış olduğundan, tapulardaki hisseleri oranında davalılar adına mahkeme kararının kesinleşmesi beklenmeden derhal ödenmesi için banka şubesine müzekkere yazılmasına, Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin 4 ayı aşan kısmı için yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay 5. Hukuk Dairesince 01.10.2014 tarihli ve 2014/13870 E. 2014/22840 K. sayılı kararı ile; “…Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1) Değerlendirmede esas alınan buğday, silajlık mısır ve pamuğun dosya içerisindeki Diyarbakır İl Gıda Tarım Ve Hayvancılık Müdürlüğünün 25.04.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur İlçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Kamulaştırılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, tesciline karar verilmesi,
3) 2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak kamulaştırma bedeline 02.10.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi,
4)Tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.06.2015 tarihli ve 2014/2089 E. 2015/455 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçelere ek olarak dosyada mevcut Sur İlçe Tarım Müdürlüğü yazısı ekindeki tabloda belirtilen verilerin herhangi bir dayanağının bulunmadığı, İlçe Tarım Müdürlüğünün ortalama verim tahminlerinin çelişkili bilimsellikten uzak ve gayri ciddi olarak belirlendiği, bilirkişi raporunda belirtilen gerekçeler ile münavebe ürünü olarak alınan buğday, silajlık mısır ve pamuğun ortalama verim miktarının mahkemece uygun bulunduğu, İlçe Tarım Müdürlüğünün bildirmiş olduğu verim miktarı göz önüne alınarak bölgede arazinin sulu veya kuru oluşu, toprağın yapısı, ekilebilecek ürünler, yüzölçümü, taşınmaz toprağının kompozisyonu, meyil oranı, tarımsal amaçlı alt yapı olanakları gibi nitelikleri dikkate alınarak taşınmazın kendi özel durumuna göre verim miktarı belirlenerek gelir metodunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozma kararının (1) numaralı bendi yönünden direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin eldeki davada, Diyarbakır İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünün 25.04.2014 tarihli yazısı ekindeki Sur ilçesine ilişkin 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
A- Davacı idare vekilinin direnme kararına karşı temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;
12. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesinin 3. fıkrasının f bendi uyarınca tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlarda dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.
13. Başka bir anlatımla arazinin kıymeti, taşınmazın fiilen ekilebilir ürün münavebesine göre hesaplanan brüt gelirinden münavebe ürünlerin üretim masraflarının çıkarılması ile bulunan net gelirinin kapitalizasyon faizine bölünmesi ile bulunur.
14. Her taşınmazda ürünlerin verim ve hasat dönemi satış fiyatları, yılına ve kullanılan girdilere göre değişik olabilirse de, asıl olan taşınmazın ortalama değerlere göre bedelini bulmaktır. Taşınmazın diğerlerinden ayırıcı özelliği var ise, bu husus objektif ölçülerin uygulanmasında dikkate alınmaktadır.
15. Münavebe ürünlerinin ortalama verim miktarı, değerlendirme yılı hasat dönemindeki ortalama kg satış fiyatı ve ortalama üretim masrafları resmî kurumlardan alınmalıdır. Uygulamada da Kamulaştırma Kanunu’nun 11/3-f bendi uyarınca arazi değerlendirmesinde net gelir, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin çevrede ekilmesi mutat olan ürünlerle ilgili ortalama verim, ortalama masraf ile değerlendirme yılı hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatı uygulanmak sureti ile bulunmaktadır.
16. Şu hâle göre bilirkişi raporlarında dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan ve resmî kurum olan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri esas alınarak tespit edilmelidir.
17. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunda münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılı hasat dönemi satış fiyatına ilişkin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri mevcut iken Toprak Mahsulleri Ofisi ve Çukobirlik Kooperatifi verileri esas alınamaz.
18. Bu itibarla mahkemece Sur İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2012 yılındaki hasat dönemi ortalama toptan satış fiyatlarının esas alınmak suretiyle taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
19. Hâl böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
20. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
B- Davacı idare vekilinin uyulan kısımlara yönelik temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;
21. Temyize konu bozma kararında yer alan ve “…2) Kamulaştırılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, tesciline karar verilmesi,
3) 2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak kamulaştırma bedeline 02.10.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde faize hükmedilmesi,
4) Tapu kaydındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması,…” gereğine işaret eden bozma nedenlerine mahkemece uyularak bozma doğrultusunda işlem yapılmıştır. Bu durumda bozma kararına uyularak oluşturulan hüküm Özel Dairesince incelenmediğinden, bu hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
I- A bendinde (§12-20) gösterilen gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,
II- B bendinde (§21) gösterilen gerekçelerle, uyulan kısımlar yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.