Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 63, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gece saatlerinde, aydınlatması bulunmayan, 7 metre genişliğindeki yolda, sanığın idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalli dönemeçte aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş istikametine göre yolun sağ kısmından yol dışı kalması ve burada bulunan toprak kısma aracın çarparak takla atması sonucu araçta yolcu olarak bulunan ... ve ..."in öldüğü, ..."in yaralandığı olayda, her ne kadar olay sırasında ve öncesinde sanığın yanında bulunan mağdur ... ve sanığın aracını takip eden diğer araçta bulunan tanık ..."nin piknik alanında sanığın da bira içtiğini beyan etmişler ve sanığın arakadaşı olup olayı duyunca hastaneye gelen tanık ..."ın da sanığın alkollü olduğunu gözlemlediğini belirtmiş ise de, sanıkla birlikte piknik yapan tanıklar ... ve ..."ın sanığın alkol almadığını beyan etmiş olmaları, olaydan 10 dakika sonra düzenlenen doktor raporunda sanığın alkollü olmadığının tespit edilmiş olması ve adli muayene raporunu düzenleyen doktorun Cumhuriyet savcılığında alınan beyanında sanığın alkollü olup olmadığının tespiti için iki kez alkolmetre ile ölçüm yaptıklarını, ölçümlerde sanığın alkolsüz çıktığını beyan ettikten sonra ancak sanıkla birlikte yaralıların uyuşturucu kullandıklarından şüphelendiğini belirtmiş olmasına rağmen sanığın olay sırasında uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığının tespitine yönelik araştırma yapılmamış olması karşısında; mahkemenin bilinçli taksirin koşullarının oluşmadığına ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusura, eksik incelemeye ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin ise bilinçli taksirin koşullarının ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.