Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20275 Esas 2017/8157 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat


Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 2010 yılında meydana gelen don afeti nedeniyle zarar gören çiftçilere telafi edici destek ödeme yapılmasına ilişkin yayınlanan Bakanlar Kurulu kararına binaen, ... İlçesi .... Köyü"nde 522 nolu parselde 5.65 dönüm, 507 nolu parselde 12.45 dönüm kayısı bahçesi olduğunu beyan ederek don afeti desteği almak amacıyla ... İlçe Tarım Müdürlüğü"ne başvurduğu, don desteklemelerine ilişkin başvuruların usulsüzlüğü ile ilgili olarak yapılan genel ihbar üzerine yapılan tespitler sonucunda sanığın usulsüz ve gerçeğe aykırı beyanda bulunarak haksız yere don afeti desteği ödemesinden yararlandığı iddia olunan olayda; bahse konu parsellerde yapılan inceleme ve tespitte 5 yaşından küçük kayısı fidanlarının dikili olduğunun belirlendiği, kayısı don afetinden zarar gören çiftçilere destekleme primi ödenmesi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararının 22/05/2010 tarihli resmi gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girdiği, bu karara göre kayısı don afetinden zarar gören çiftçilerin destekleme priminden yararlanabilmesi için son başvuru tarihinin 22/06/2010 tarihi olduğu, Bakanlar Kurulu kararında don afetinden zarar gören kayısıların 5 yaşından büyük olması gibi bir şartın mevcut bulunmadığı, sanığın başvurusundan sonra 14/07/2010 tarihinde Malatya İl Hasar Tespit Komisyonunun destekleme primi ödenmesi için ağaçların 5 yaşından büyük olması gerektiği yönündeki kararını sanığın başvuru tarihinde bilmesinin mümkün olmadığı ayrıca idare tarafından Çiftçi Kayıt Sistemi üzerinden yapılacak basit bir araştırma ile sanığın destekleme aldığı parsellerin ne zamandan itibaren kayısı bahçesi olduğunun belirlenebileceği ve yerinde yapılacak tespit ile sanığın destekleme talebinin reddedilebileceği, sanığın eyleminin basit yalan niteliğinde olduğu ve hile boyutuna ulaşmadığı, bu nedenle sanığın hileli eylemlerle kamu kurumunu aldatarak onun zararına nitelikli dolandırıcılık suçunu işleme kastının bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 27/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.